Tarih: 14.12.2025 02:21

ASÜ’de mazlum coğrafyalar için insan hakları yürüyüşü yapıldı

Facebook Twitter Linked-in

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Gazze'de, Doğu Türkistan'da ve farklı coğrafyalarda yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla ASÜ Kampüsü'nde "Susmuyoruz, Yürüyoruz. Mazlum Coğrafyalara Ses Oluyoruz" temalı yürüyüş düzenlendi.

ASÜ İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu ve Aksaray Üniversitesi Aksa Gençlik Topluluğu üyeleri tarafından organize edilen yürüyüş, ASÜ İslami İlimler Fakültesi önünden başladı. Filistin, Doğu Türkistan ve Türk bayraklarıyla yürüyüşe katılan öğrenciler, "Çocukların gözyaşı zalimleri boğacak", "Zalimler için yaşasın cehennem", "Katil ABD Ortadoğu'dan defol", "Cihana adalet", "Kudüs'e hürriyet", "Yaşasın küresel intifada" sloganlarıyla dünyada yaşanan katliamları protesto etti. Yürüyüşün sonunda ASÜ Çarşısı önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında konuşan ASÜ İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu Üniversite Başkanı Müheymin Özata, 10 Aralık 1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, bugün dünyanın birçok yerinde yaşanan zulümlere karşı ortak bir duruş çağrısı olduğuna dikkat çekti. 

Dünyanın dört bir yanında insan hakları ihlalleri yaşanıyor

Konuşmasında Filistin, Sudan ve Doğu Türkistan başta olmak üzere birçok bölgede ağır insan hakları ihlallerinin sürdüğünü belirten Özata, "Filistin halkı 1948'den bu yana sistematik bir yok etme politikasıyla yüz yüze bırakılmıştır. Bağımsız raporlar, on binlerce Filistinlinin katledildiğini; 1967'den bu yana yaklaşık 1 milyon kişinin gözaltına alındığını ortaya koymaktadır. UNRWA'ya göre 6 milyondan fazla Filistinli mülteci durumundadır. Sadece 7 Ekim 2023'ten bu yana 20 bini aşkın çocukla birlikte 67 bin 139 kişi hayatını kaybetmiştir. Kayıplarla birlikte bu sayı 76 binin üzerinde seyretmektedir" dedi.

10 Aralık insanlık vicdanını harekete geçirme günüdür

Sudan'da savaşın 25 milyon insanı yardıma muhtaç hâle getirdiğini, 12 milyondan fazla kişinin yerinden edildiğini vurgulayan Özata, Doğu Türkistan'da ise 1949'dan bu yana ağır baskı, işkence, kimlik ve inançlara yönelik sistematik asimilasyon politikalarının devam ettiğini söyledi. Dünyanın birçok bölgesinde Arakan'dan Yemen'e, Keşmir'den Kongo'ya kadar hak ihlallerinin sürdüğünü dile getiren Özata, "Modern dünyanın insan hakları söylemleri, çıkar hesaplarının gölgesinde mazlumları sessizliğe mahkûm etmektedir. Bu tablo karşısında susmak, zulmü normalleştirmektir; tarafsızlık ise zalimin yanında saf tutmaktır" diye konuştu. 10 Aralık'ın yalnızca bir anma günü değil, insanlığın vicdanını harekete geçirme günü olduğunu vurgulayan Özata, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: "Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın insan hakları ihlallerine karşı durmak insani ve ahlaki bir sorumluluktur. Zulmün değil adaletin, sessizliğin değil onurlu duruşun günü olsun. Çocukların, sivillerin, halkların yaşam hakkını yok sayan bütün kuşatma politikalarının, ambargoların, sömürge kalıntısı uygulamaların ve modern esaret biçimlerinin karşısında durmaya devam edeceğiz. İnsanlığın karanlığın içinde ışığı yeniden bulduğu günler için ses vermek bugün her zamankinden daha büyük bir görevdir.  10 Aralık İnsan Hakları Günü kabul ve kutlu olsun inşallah. Allah Gazze'de, Doğu Türkistan'da, Filistin'de ve dünyanın dört bir yanında zulüm gören Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşunu nasip eylesin."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —