50-55 yıldır takip ettiğim eğitim- öğretim haftasında hiçbir valinin açık ve net velilere, öğretmenlere, öğrencilere ve halka rehber olacak kapsamda bir açıklama bir manifesto yayınlamamıştır. Umuyor ve diliyorum ki önce ilkokullarımızda müdür ve müdür yardımcılığı yapanlar, tüm öğretmenler, öğrenciler, veliler ve halkımızın dikkatle okumaları, anlamaları ve uygulamaları gereken bir açıklama ve emirdir. Vali Bey, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin valisi olduğunu da vurguluyor.
Valinin İlköğretim Haftası Manifestosu: ‘’ …Bu husustaki duygularımı sizlerle samimiyetle paylaşmak istiyorum. Çünkü eğitim hepimizin ortak meselesi, ortak geleceğidir.
Ülkemiz ve milletimiz için kendimize has, kendi kültürümüzü temel alan, tarihi mirasımızla başlayan yeni bir yol bulabiliriz.
Büyük bir aile olduğumuza inanarak, samimiyetle şu soruları kendimize soralım.
Okula gittiğimiz zaman, hangimiz çocuğumuzun notlarından önce arkadaşlarıyla ve çevreyle olan ilişkilerini, değerlerimize olan bağlılığını, kişiliğini, davranış kodlarını, yaşadığı topluma aidiyetini soruyoruz?
Elbette akademik başarı olacak. Çocuklarımız dünya çocukları ile rekabet edecekler. Bunu talep etmekte hiçbir beis yok. Ancak, asıl sorun, acaba bu talebi çılgınlık haline getirip asıl sahip olması gereken değerleri ıskalıyor muyuz?
Çocuklarımızın bir ayağı sevgi, saygı, ahlak, terbiye ile kendi topraklarına, değerlerine sabitlenmiş, diğer ayağı ile dünyayı gezmeli iken biz onları engelliyor, tek kanat ile uçmasını mi istiyoruz? Değerlerinden kopmuş bu uçuşun sonucu nedir ve bize bir faydası var mıdır? ...
Çocuğumuzla en son ne zaman sohbet ettik? En son ne zaman elinden tutup, gözlerine bakarak ‘’evladım sen bizim için değerlisin, iyi ki varsın’’ dedik? En son ne zaman çocuğumuza tarihi, milli ve manevi değerlerimizi anlattık? Kültür ve medeniyetimizi öğrenmenin olmazsa olmazımız olduğunu kalplerine ve ruhlarına nakşettik mi?
‘’Teşekkür ederim’’ ve Özür dilerim’’ gibi temel öğretileri çocuklarımıza kazandırdığımız zaman problemlerin çoğunu geride bırakmış oluruz.
Diplomaların kişilik ile eşdeğer olmadığını kabul ettiğimiz gün bazı problemlerin kendiliğinden ortadan kaybolduğunu görürüz.
Çocuklarımızın mutluluğu başarılı olmalarından daha önemlidir. Onların kalbini ve ruhunu sevgi ile doldurulalım. Akademik başarıya odaklanıp çocuklarımızın hayatla bağlarını kesmek yerine onların hayatla güçlü kılıp bununla birlikte akademik başarıyı yakalamak daha doğru bir yol ve yöntemdir.
Eğitim başta olmak üzere, milli meselelerde beraber hareket edebilmek, kollektif şuur, empati yeteneği, toplumsal bilinç gibi unsurlar paha biçilemeyecek ve bizi biz yapan değerlerimizdir. Bizim endişemiz asla kaybettiğimiz maddi şeyler için olmamalı. Asıl endişemiz, kaybettiğimiz manevi değerlerimiz ve bunların yeniden inşası için olmalıdır.
Dünya değişiyor. Dünyada eğitim alanında meydana gelen değişimleri okuyan ülkeler öne geçiyor.
Değişimin anahtarı kalptedir. Kalp yönetilmez. Kalp birlikte çarpmayı, fark edilmeyi, önemsenmeyi ister.
Değerli veliler, kıymetli öğretmen arkadaşlarımız, bizde değişmeliyiz, değişmeliyiz, değişmeliyiz. Unutmayalım ki biz değişmedikçe çocuklarımızda, öğretmenlerimiz de sistemde değişmez. Peki nasıl? Herşeyden önce, değişim ve dönüşümün kalpte başladığını bilmeliyiz.
Temennimiz, kalpten kalbe bağ kuran, insani değerleri önceleyen, kendi kültür ve medeniyeti ile kişiliği inşa eden insanlarla dayanışmanın olduğu AKSARAY’I İnşa etmek olsun.
Mutlu ve huzurlu bir eğitim öğretim yılı olması dileğiyle. Hoşça kalın. Hamza Aydoğdu Aksaray Valisi.’’
Muhteşem manifestonun tamamı sayfamıza sığmadığı için kısaltmalar yaptık. Okuyucularımızdan ve Vali Beyden özür diliyoruz.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.