ÇUVALDIZ (Ayşe ALP)

Tarih: 22.09.2025 23:59

iftiradan daha ağır olan şey, İftirayı pazarlıkla geri çekmektir.

Facebook Twitter Linked-in

Aksaray’da garip bir moda başladı…
Önce ağır ithamlarla yazılar yaz, ortalığa şüphe saç, insanları “FETÖ” yaftasıyla karala. 

Sonra da bir gece ansızın o yazıyı kaldır, iddiaları yok say, sanki hiç yazmamışsın gibi davran.

Bu mudur gazetecilik?
Yoksa yeni mesleğimiz “yaz – sil – unuttur mühendisliği” mi?

Bakıyoruz…
Koca iş insanlarının, kurumların adını ortaya at, sonra delil yok, belge yok, ispat yok. 

Ama ima çok! “Niye ki?” sorusuyla insanların zihnine şüphe tohumu ek. 

Sonra ertesi gün, hop! Yazı yok. 

Peki ne oldu? 

Kim aradı? 

Hangi kapı çalındı da, o iddialar bir anda buharlaştı?

Cevap belli: İddialar buharlaşmaz, sadece pazarlanır.

Eğer yazdığın doğruysa arkasında durursun.
Eğer yanlışsa özür dilersin.
Ama yazıp sonra sessizce silmek…

 İşte o, işin kokusunu ele verir.

Soruyorum:
— Bir kalem, neden geri adım atar?
— Bir iddia, neden bir gecede unutulur?
— Hangi menfaatin hatırına, hangi masanın karşılığında bu yazılar kaybolur?

Bu şehirde kimse aptal değil!
Herkes görüyor: Önce algı pompalanıyor, sonra geri vitese takılıyor.

 İftira ortaya atılırken şehre çamur atılıyor, 

Ama geri adım atılırken o çamurun karşılığında hangi pazarlıkların döndüğü konuşuluyor.

İşte bu yüzden söylüyorum:
Asıl tehlike iftiradan çok, iftirayı satılığa çıkaran zihniyettir. 

Çünkü iftira en azından açık düşmanlıktır, ama geri adım menfaat kokar.

Unutmayın!
Bu şehirde kalem, kişisel hesaplaşmaların oyuncağı değil. 

OSB’nin, yatırımların, iş dünyasının üzerinden ucuz oyunlar çeviremezsiniz. 

İnsanların alın terini, emeğini şüpheye boğup sonra “yanlış oldu” diyerek silemezsiniz.

Kimse Aksaray’ı bu kadar ucuzlaştırmaya kalkmasın.
Yazıyı yazıp da arkasında duramayanlar, aslında en büyük ihaneti yapanlardır. 

Çünkü iftira bir kişiyi yaralar, ama geri adım bütün şehri zehirler.

Aksaray’da yine aynı tiyatro…
Önce birilerini “FETÖ” yaftasıyla köşeye sıkıştır, sonra gece yarısı yazıyı kaldır, iddiaları yok say. 

Hadi canım sen de!

Madem bu kadar emindiniz, madem elinizde delil vardı, neden yazdığınızı sildiniz?
Yoksa yazının arkasında dimdik duracak cesaretiniz mi yoktu?
Yoksa yazının bedeli başka sofralarda mı ödendi?

— Ne değişti?
— Kim aradı?
— Ne karşılığında sustunuz?
— Hangi menfaat uğruna kaleminizi geri çektiniz?

Cevap yok. Sadece sessizlik. Çünkü ortada bir oyun var, hem de pis kokulu bir oyun.

Çünkü iftira en azından tartışılır; ama yazıyı kaldırmak, şüpheyi büyütür. 

İnsanların aklına şu gelir: “Demek ki biri düğmeye bastı, iftiracı da sustu.”

Fiyatını da söyle de herkes bilsin! 

Çünkü bu şehirde iftiradan daha ağır olan şey, 

İftirayı pazarlıkla geri çekmektir.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —