Son günlerde siyasi partilerdeki hareketlilik aday adaylıklarının açıklanmasıyla dahada hız kazandı.
Bazı partilerde !!! aday adaylarının tecrübesiz oluşu, kendilerine ‘’yol gösterecek kişi ‘’ arayışına sebep oldu !
Eeeee böyle olunca da fırsattan istifade edenler çıktı ortaya ?
Bu fırsatçılar nedense her yerde, herkese mavi boncuk dağıtıyor…
Yalnız ; siyasetçi acemi olunca, kılavuzları karga oluyor.
Nedense ACEMİ SİYASETÇİ yanında kılavuz görünce, aklıma bu atasözü geldi.
Şimdi aslında nerden çıktı bu konu diyeceksiniz..
Son günlerde siyasetin ısınmasıyla beraber hemen her gün bir partide aday adayı açıklamaları gerçekleşiyor.
Aday adayları, bir kısım medya tarafından da markaja alınmış durumda.
Hatta öyle bir markaja alınmış ki, aday adayına yön vermeye, ona akıl hocalığı yapmaya, biraz daha ileri giderek organizatörlük yapmaya başladıklarını gördük !
İşin garip tarafı bu adaylar, her gördüğü basın mensubuna kendinin tarafsız olduğunu,
Aksaray’daki tüm basın mensuplarına eşit mesafede olduklarını, hatta basın mensupları arasında asla ayrım yapmamak adına kendi ekibini ve AR-GE ‘sini kurduğunu söylüyor.
Aday adaylarının kılavuzlarını gördüğümüzde şaşırıyor muyuz tabii ki hayır !!!
Aksaray'da siyaset öyle bir hal almış ki baktığınızda kimin eli kimin cebinde belli değil.
Eğer bir siyasetçiye yakın olmak istiyorsanız iyi takla atmanız gerekiyor.
Eğer takla atamıyorsanız ve kurallarım var diyorsunuz o siyasetçi takla atanı yanında bulunduruyor…
Şöyle bir düşününce aslına bakarsanız, aday adaylarını elemek ve onları öncelikle kendi partileri içerisinde tanıtarak delege bazında ,ya da parti genel merkezindeki değerlendirmelerde süzgeçten geçmelerini sağlamak açısından büyük bir fırsat.
Aday adaylarını, ya da şöyle söyleyeyim aday adaylıklarını açıklayan siyasilerin hemen hepsini tanıyorum.
Hepsi çok kıymetli, çok karakterli, nezaketli ve nazik…
Saygıda kusurları olmayan, vatandaşla iletişimi iyi olan adaylar.
Fakat hepsinin ortak bir noktası var, hepsi derken içinden birkaç tanesini ayırabiliriz !
Bunlar aynı tayfanın etkisi altında kalmışlar ve bir şey sorduğunuz zaman, ya da “neden bu böyle” dediğiniz zaman, “anan aşağı- baban yukarı” deyip, neyi nereden alıp, nereden kıracağını” bilemeyen adaylar, yaptıkları hatanın hata olduğunu bildikleri halde yalan söyleme gereği duyuyorlar.
İşte tam burada, aday adayları hakkında kanaatimiz oluşurken, istemediğimiz kararlarda almak zorunda kalıyoruz.
Keşke kendinize bir AR-GE ekibi kursanız ve bu ekibi kurarken gerçekten tarafsızlığı ve herkese eşit olmayı seçebilseydiniz ?!!
Lakin bunu becerebilmek zor ! Özellikle İYİ PARTİ içerisinde .
Son 2 gündür izlediğim ve gördüğüm şeyler gerçekten siyasette tam bir acemiliğin, tam bir fiyaskonun filmi gibi…
Bu filmi ne yazık ki üzülerek izledim.
İYİ PARTİ aday adayları, adaylık açıklamalarını yaparken kendilerine organizatör olarak seçtikleri şahıslarla tam bir uyum içerisinde çalışmışlar.
Kendilerine seçimler boyunca başarılar diliyorum…
Ama dedim ya ‘’kılavuzu karga olanın ‘’ yolundan dikenler hiç eksik olmayacaktır.
İYİ PARTİ, bence aralarında bulunan ve aday adaylık açıklaması yapan, tecrübe ve birikim bakımından hepsinden önde olan, siyaset geçmişinde, nezaket ve naziklik sınırlarını hiç aşmamış olan Orhan AYDIN’dan bir şeyler öğrenselermiş !!!
Hatta ders alsalarmış keşke……