Tarih: 04.07.2025 01:52

Aksaray ve Niğde’nin katkısıyla büyüyen bir umut

Facebook Twitter Linked-in

Kocaeli Darıca’da başlatılan örnek proje, yerli kaynakla topraksız tarımın kapılarını araladı. Dışa bağımlılık azalıyor, verim ve kazanç artıyor…

Tarımda dışa bağımlılığa karşı verilen mücadelenin en somut ve heyecan verici adımlarından biri, Kocaeli’nin Darıca ilçesinde atıldı. Türkiye’nin verimli tarım bölgelerinden Aksaray ve Niğde’den getirilen volkanik cüruflar, artık sadece dağların sessiz kalıntısı değil; topraksız tarımın devrimci ham maddesi haline geldi.

Darıca’da kurulan modern seralarda toprak yerine kullanılan bu yerli cüruflarla domates, marul, enginar, çilek ve hatta yaban mersini gibi ürünler yüksek verimle yetiştirilmeye başlandı. Bu sistem sayesinde, daha önce ithal edilen ve pahalıya mal olan kokopit gibi tarımsal ürünlerin yerine tamamen yerli, doğal ve sürdürülebilir bir alternatif geliştirildi.

Yerli cüruf, ithal kokopiti tahtından etti

İthal girdilere bağlı geleneksel topraksız tarım modelleri, çiftçiler için hem maliyetli hem de erişimi zor çözümler sunarken, Darıca’da üç yıldır süren AR-GE çalışmaları bu tabloyu kökten değiştirdi.
Niğde ve Aksaray’dan getirilen volkanik cüruf, yalnızca ekonomik bir alternatif olmakla kalmadı; aynı zamanda daha uzun ömürlü, suyu tutma kapasitesi yüksek ve bitki sağlığı açısından son derece elverişli bir üretim ortamı sundu.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Darıca Belediyesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve Darıca Kaymakamlığı iş birliğinde yürütülen proje, kısa sürede ticarileşme aşamasına geldi. Şimdi ise hedef, bu yerli modeli Türkiye geneline yaymak.

Kuraklığa karşı umut ışığı

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) iş birliğiyle sürdürülen bu model, yalnızca verimlilik açısından değil; iklim krizi ve kuraklıkla mücadelede de önemli bir çıkış yolu sunuyor.

Cürufla yapılan üretim sistemleri, su tüketimini ciddi oranda azaltıyor. Seralarda suyun geri dönüşümünü kolaylaştıran bu yöntem, özellikle iç bölgelerde ve su stresi yaşayan tarım alanlarında uygulanabilirliği yüksek bir çözüm olarak görülüyor.

Gebze Teknik Üniversitesi’nin hazırladığı raporlarda, sistemin hem bilimsel olarak geçerli hem de bölgesel ve ulusal düzeyde yaygınlaştırılabilir olduğu açıklandı.

Sosyal sorumluluk boyutu da var

Üretilen ürünlerin bir bölümü, Darıca Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırılıyor. Böylece proje sadece ekonomik değil, sosyal bir destek mekanizmasına da dönüşüyor.

Üç yıl süren denemelerin ardından, artık bu model sadece bir laboratuvar başarısı değil; sahada, sofralarda ve pazarlarda yerini almaya hazır bir üretim yöntemi haline geldi.

Topraksız tarımda devrim niteliğindeki bu gelişmenin temelinde, Niğde ve Aksaray’ın doğal kaynakları yatıyor. Volkanik dağlardan elde edilen cürufların Türkiye tarımına böyle büyük bir katkı sunması, hem bölge illeri için gurur kaynağı, hem de yerli üretim vizyonu açısından tarihi bir örnek oldu.

Uzmanlara göre bu yöntemle yalnızca dışa bağımlılık azalmakla kalmayacak, aynı zamanda daha az maliyetle daha fazla verim ve kalite elde edilecek. Yeni nesil üretim anlayışı, genç çiftçilere ve yatırımcılara da yepyeni fırsatlar sunacak.

Tarımda yeni dönem başlıyor

Yerli ve milli kaynaklarla topraksız tarım yapan bu sistem, sadece Darıca’da değil; yakın zamanda Türkiye’nin dört bir yanında uygulanmaya başlanacak. Özellikle İç Anadolu, Güneydoğu ve Ege bölgelerinde benzer modeller için hazırlıklar sürüyor.

Kocaeli’de filizlenen bu umut projesi, Aksaray ve Niğde’den taşınan cürufla büyüdü, şimdi tüm Türkiye’ye yayılmaya hazırlanıyor.

 Yerli üretim, yüksek verim, düşük maliyet.
 Kuraklığa karşı çözüm, dışa bağımlılığa karşı duruş.
Topraksız ama köksüz değil; tam aksine, Anadolu’nun bağrından çıkan güçlü bir toprak iziyle…

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —