Tarih: 13.05.2025 01:09

Ali Abbas Ertürk: “Ziga Termal İhalesi Usule Uygun Değil

Facebook Twitter Linked-in

Ertürk, açıklamasını çarpıcı bir çağrıyla sonlandırdı: “Sayın Valimiz, ihaleyi henüz onaylamadığınız bilgisi bizde mevcut. Lütfen onaylamayın. Bu ihalenin altına imza atmak Aksaray halkına ihanettir. Bu kent sahipsiz değil. Konuyu Meclis’e de, ulusal basına da taşıyacağım. Bu dosya kapanmayacak.”


CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, kamuoyunda tartışmalara neden olan Ziga Termal Otel ihalesiyle ilgili sert eleştirilerde bulundu. Şartnamenin, belirli bir firmayı işaret edecek şekilde düzenlendiğini savunan Ertürk, “Bu ihale kamu vicdanını yaralamaktadır. Açıkça adrese teslim bir işle karşı karşıyayız” dedi.

CHP Genel Merkezi’ndeki temaslarının ardından Aksaray’a dönen ve burada bir basın açıklaması yapan Ertürk, Ziga Termal Otel’in 2005 yılında ilk kez yap-işlet-devret modeliyle ihaleye verildiğini hatırlattı. O tarihten bu yana projenin sürüncemede kaldığını, yüklenici firmanın vaatlerini yerine getirmemesi üzerine 2012 yılında sözleşmenin iptal edildiğini belirten Ertürk, “Yargıtay kararıyla bu iptal kesinleşti. Ancak şimdi aynı kişilere bağlı bir firma, farklı bir isimle yeniden ihaleyi alıyor. Bu tesadüf olamaz” ifadelerini kullandı.

Ertürk, 22 Nisan 2025’te gerçekleşen yeni ihalede kullanılan şartnamenin, ihaleye başkalarının katılmasını engelleyecek nitelikte olduğunu belirtti. Özellikle geçmiş yükleniciye ait tazminat sorumluluğunun yeni firmaya yükleneceğini belirten bir maddenin, ciddi bir risk oluşturduğunu ifade eden Ertürk, “Bu belirsizlik, başka yatırımcıların önünü kesmek için oraya yazılmış. Net rakam belirtilmeden kim bu yükün altına girer?” diye sordu.

İnşaat seviyesinin de olduğundan yüksek gösterildiğini öne süren Ertürk, “İhalenin şartnamesinde yapı yüzde 55 oranında tamamlanmış gibi sunuluyor. Oysa ortada sadece kaba inşaat var. Mekanik tesisat, iç mimari, elektrik, ısıtma gibi sistemler yok. Teknik uzmanlar buranın en fazla yüzde 30 seviyesinde olduğunu söylüyor” açıklamasında bulundu.

Yıllık kira bedelinin günümüz piyasa koşullarıyla bağdaşmadığını da vurgulayan Ertürk, “300 yataklı bir termal otelin yıllık 120 bin liraya kiraya verilmesi kamu zararı doğurur. Bugün Aksaray’da bu fiyata bir dükkân bile kiralayamazsınız. Hesap ortada: 35 yıl boyunca bu fiyatla işletilecek olursa, kamunun uğrayacağı zarar 240 milyon lirayı buluyor” şeklinde konuştu.

Yeni ihaleyi alan Ata ve Asu Ltd. Şti. isimli firmanın da dikkat çekici olduğunu dile getiren Ertürk, “İhaleyi kazanan firma, daha önceki yüklenici Hitit İnşaat’ın sahibinin çocuklarına ait. Firma ismi değişmiş ama isimlerin bağlantısı ortada. Aynı aileye ikinci kez bu proje teslim ediliyor” dedi.

Ertürk, açıklamasını çarpıcı bir çağrıyla sonlandırdı: “Sayın Valimiz, ihaleyi henüz onaylamadığınız bilgisi bizde mevcut. Lütfen onaylamayın. Bu ihalenin altına imza atmak Aksaray halkına ihanettir. Bu kent sahipsiz değil. Konuyu Meclis’e de, ulusal basına da taşıyacağım. Bu dosya kapanmayacak.”
 

CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk, Aksaray'da uzun süredir tartışmalara neden olan Ziga Termal Otel ihalesiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İhalenin kamu kaynaklarını hiçe sayan bir anlayışla yürütüldüğünü savunan Ertürk, şartnamenin sadece belirli bir firmaya kapı aralayacak şekilde hazırlandığını belirterek “Bu, açık bir şekilde adrese teslim bir ihaledir” dedi.

Geçmişte de Aksaray kamuoyunda ses getiren çıkışlarıyla dikkat çeken ve CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel'in yakın çalışma ekibinde yer alan Ertürk, partisinin genel merkezindeki temaslarının ardından Aksaray'da yine gündemi sarsacak bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarında Ziga Termal Otel projesinin ilk kez 2005 yılında ihaleye çıkarıldığını hatırlatan Ertürk, aradan geçen uzun yıllara rağmen projenin tamamlanmadığını, üstüne üstlük aynı işin yeniden aynı kişilere verilmeye çalışıldığını ifade etti.

İhalenin detaylarına değinen Ertürk, “2005 yılında yap-işlet-devret modeliyle ihale edilen bu proje, yüklenici firmanın yıllarca hiçbir işlem yapmaması nedeniyle 2012 yılında iptal edilmişti. Ardından başlayan hukuki süreçte Yargıtay 2023 yılında kararı kesinleştirdi ve müteahhidi haksız buldu. Ancak buna rağmen 22 Nisan 2025 tarihinde yapılan yeni ihaleye, şartnameye konulan özel bir maddeyle sadece geçmişteki müteahhitle bağlantılı bir firmanın girmesi sağlandı” diye konuştu.

Ertürk, ihaleye konulan ve belirsizlik içeren mali yükümlülük maddesinin, başka firmaların katılımını engellediğini öne sürerek “Şartnamede, geçmişte feshedilen sözleşmeye dair açılacak davalar sonucu çıkabilecek olası tazminatların yeni yüklenici tarafından ödeneceği belirtiliyor. Ancak miktar belirtilmiyor. Bu da ciddi bir risk yaratıyor. Böyle bir maddeden sonra bu ihaleye kim cesaret edip katılabilir?” şeklinde konuştu.

Kamu kurumlarının netleşmiş yargı kararlarını bile göz ardı ederek ucu açık maddelerle ihale açmasını sert dille eleştiren Ertürk, binanın sadece kaba inşaat seviyesinde olduğunu, buna rağmen yüzde 55 oranında tamamlanmış gibi gösterildiğini ve bunun da ihaleye farklı firmaların dahil olmasını engelleyen bir başka yöntem olduğunu belirtti. “Sadece karkas bina var, mekanik sistem, iç tefrişat ve diğer tüm yapılar eksik. Uzmanların verdiği bilgiye göre bu haliyle inşaat yüzde 30 bile etmez” dedi.

Yıllık 120 bin lira kira bedelinin ise günümüz koşullarında gerçekçi olmadığını ifade eden Ertürk, “Aksaray’da artık 100 metrekarelik bir dükkânı bu fiyata kiralamak imkânsızken, 300 yataklı bir termal otelin bu bedelle devredilmesi kamu zararına işarettir. Aradaki fark nerede? 240 milyonluk bir açık var ortada. 35 yıl yerine 16 yıl üzerinden hesap yapılsaydı böyle bir zarar ortaya çıkmazdı” dedi.

Yeni ihaleyi alan firmanın da dikkat çekici olduğuna değinen Ertürk, “Daha önce ihaleyi alan Hitit İnşaat bu işi yapamamıştı. Şimdi ihaleyi alan Ata ve Asu Ltd. Şti.’nin ortakları Hitit İnşaat sahibinin çocukları. Bu bile tek başına ihalenin kime göre düzenlendiğini gösteriyor. Açıkça, ‘başka kimse girmesin’ denilmiş” sözlerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —