Türkiye’nin yüreğini yakan hayvan katliamlarına bir yenisi daha eklendi. Bu kez adres Aksaray’ın Ortaköy ilçesi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin zehirli yiyecek bırakarak hamile bir sokak köpeğini vahşice öldürmesi, sadece anne köpeğin değil, rahmindeki doğmamış yavruların da canına mal oldu.

Olay, Ortaköy'de sosyal medyada paylaşılan görüntülerle ortaya çıktı. Can çekişen hamile köpeğe ilk ulaşan gönüllü hayvansever Yasin Köse, yaptığı ilk müdahalenin ardından can dostumuzu veterinere yetiştirdi. Ancak her şey için çok geçti… Karnındaki yavrularıyla birlikte bir anne yok edildi.

Hayvanseverler, ilçe sakinleri ve sosyal medya kullanıcıları yaşanan bu katliama sert tepki gösterirken, “Bu sadece bir hayvan ölümü değil, alenen cinayet!” yorumları yapıldı. Vatandaşlar jandarma, emniyet ve kaymakamlığı göreve çağırdı. “Eğer bu cezasız kalırsa, hiçbir sokak hayvanı güvende olmayacak!” diyen bölge halkı, yetkililere çağrıda bulundu:

 Kamera kayıtları incelensin!
 Tanık ifadeleri alınsın!

Failler bir an önce tespit edilerek adalete teslim edilsin!

Yaşanan vahşet, kısa sürede sosyal medyada da gündem oldu. #OrtaköydeVahşet etiketiyle yapılan binlerce paylaşımda kullanıcılar, "Bir anne ve yavrularının katledilmesini asla unutmayacağız!" diyerek kamuoyunu duyarlılığa davet etti. Hayvan hakları savunucuları ise konunun takipçisi olacaklarını, bu olayın üstünün örtülmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı.

Aksaray’ın Ortaköy ilçesinde yaşanan hayvan katliamı, sadece bir sokak hayvanının değil, insanlığın da can çekiştiği bir anı olarak hafızalara kazındı. Hamile bir köpek, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce zehirli yiyeceklerle hedef alındı, karnındaki yavrularıyla birlikte acı içinde can verdi. Bu olay bir doğa kazası ya da sıradan bir sokak vakası değil; planlanmış, bilinçli ve sonuçları itibariyle tam anlamıyla bir cinayettir. Üstelik bu cinayet, çaresizliğin sesi olan bir annenin gözümüzün önünde katledilmesiyle gerçekleşti.

Olay, ilçede yaşayan duyarlı vatandaşların sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla ortaya çıktı. Can çekişen köpeği görenlerin ihbarı üzerine harekete geçen gönüllü hayvansever Yasin Köse, ölümle yaşam arasında gidip gelen hamile köpeğe ilk müdahaleyi yaparak onu apar topar veteriner kliniğine götürdü. Ancak çabalar yeterli olmadı. Zehir vücuduna çoktan yayılmıştı. Ne o anne kurtulabildi, ne de doğmamış yavruları. Toplamda yedi can, bir insanın ya da insanların vicdansız elleriyle bu dünyadan acı içinde silindi.

Olayı duyan ilçe halkı adeta ayağa kalktı. Sosyal medya üzerinden büyüyen tepki dalgası, Ortaköy’ü aşarak Aksaray genelinde yankı buldu. Vatandaşlar, jandarma, polis ve belediye zabıtasının bu vahşeti derhal soruşturması, kamera görüntülerinin incelenmesi ve bölge sakinlerinin ifadeleriyle faillerin ortaya çıkarılması gerektiğini haykırıyor. Çünkü bu olayın üzeri örtülürse, bir sonraki hedef başka bir sokak hayvanı değil, bir çocuğun duyguları, bir toplumun merhameti olabilir. Sessizlik, suçlunun işine yarar. Tepkisizlik, suça ortak olmaktır. Eğer bizler bugün bu cana sahip çıkmazsak, yarın hangi değerimize sahip çıkabileceğiz?

Hayvan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları bu olayın takipçisi olacaklarını açıkça duyururken, kamuoyunda da güçlü bir çağrı yükseliyor: Bu ülkenin sokaklarında, sadece insanlar değil; kimsesiz, korunmasız, sahipsiz hayvanlar da yaşıyor ve onlar da bu toprakların birer canlısı, birer emanetidir. Bu emanetlere ihanet edenler, toplum vicdanında mahkum edilmeli, hukuk önünde hesap vermelidir.

Türkiye’de benzer birçok olayda cezasızlık kültürü nedeniyle hayvanlara uygulanan şiddetin arttığı biliniyor. Ortaköy’deki bu katliamın da aynı akıbeti yaşamaması için tüm gözler şimdi Aksaray Valiliği, İl Emniyet Müdürlüğü, Jandarma Komutanlığı ve Ortaköy Kaymakamlığı’nda. Çünkü sadece birkaç güvenlik kamerası görüntüsü ya da birkaç tanık ifadesiyle bu olayın failleri tespit edilebilir. Geriye sadece istemek, takip etmek ve adaleti sağlamak kalıyor. Ancak bu da yapılmazsa, yaşananlar yalnızca bir köpeğin değil, toplum olarak bizlerin de yavaş yavaş zehirlendiğini gösterir.

Bu olayla birlikte, hayvanlara karşı işlenen suçların hâlâ ciddi sonuçlar doğurmadığı bir sistemde yaşıyor olmamızın bedelini ödemeye devam ediyoruz. Oysa her kaybedilen can, bir uyarıdır. Her sessiz kalınan vahşet, daha büyük kötülüklerin önünü açar. Ve her geç kalınan adalet, bir sonraki masumun kaderini belirler. Bugün Ortaköy’de zehirlenen hamile bir köpeğin ardından yas tutuyorsak, yarın başka bir şehirde benzer acılara uyanmamak için şimdi harekete geçmek zorundayız.

Bu ülkenin sokaklarında hâlâ vicdanlı insanlar varsa, bu olay aydınlatılacak. Bu ülkenin adalet sistemi hâlâ işlemeye devam ediyorsa, bu caniler cezalandırılacak. Ve bu ülkenin kamu görevlileri hâlâ görev bilinciyle hareket ediyorsa, Ortaköy’deki bu utanç dosyası raflara kaldırılmayacak. Bu sadece bir köpeğin ölümü değil; bu, merhametin ve insanlığın sınandığı bir andır.