Şüphesiz ki Atatürk, Şanlı Türk tarihinin en büyük askeri ve siyasi dehalarından biridir. Sadece onun yolundan giden bizler değil, aynı zamanda, taraflı tarafsız, hatta savaş meydanlarında yendiği yabancılar bile onun hakkını teslim etmişler, azami derece saygı göstermişlerdir.

Saygı zaruri olsa da sevgi ihtiyaridir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, devlet adamlığı, bilgisi, görgüsü, tevazusu ile yediden yetmişe herkesin gönlüne de girebilmiştir. Onun içindir ki bugün, bizimle birlikte, dünyanın neresinde olursa olsun, bütün mazlumlar bu hüznü yüreklerinin derinliğinde yaşıyor.

Elbette her canlının ömrü sınırlıdır. Ancak, büyük liderler, fikirleri ve eserleriyle yaşamaya devam ederler. Daha on gün önce, 29 Ekim’de, bize bıraktığı en büyük eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 101.yılını coşku ve gururla kutladık. Daha nice bin yıllar kutlanacak inşallah.

Bizler, Cumhuriyetin değerleri ile büyüdük. O değerlere sahip çıkmaya ve sonsuza kadar yaşatmaya da kararlıyız. Şunu unutmayalım ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasımlarda, karamsarlığa kapılıp, ümitsizliğe düşmemizi istemezdi. Acımızı içimizde yaşamamızı, başı dik, gururlu Türk Gençleri olmamızı isterdi.

Cumhuriyetimizin ikinci asrının Türkiye Yüzyılı olması için onun ilke ve inkılapları ışığında azimle çalışmaya devam edeceğiz. Yurtta ve dünyada barışın tesisi için Atatürk’ün fikirlerine bugün daha çok ihtiyacımız var. “Vatanın en çok seven görevini en iyi yapandır” sözü hepimizin hayat felsefesi olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, vefatının 86’ıncı yılında, ebedi istirahatgahı Şanlı Türk Milletinin gönlü olan, Cumhuriyetimizin banisi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz. 

Ay yıldızlı al bayrağın gölgesi onu şerefle dalgalandıranların üzerinde daim olsun.

Mehmet Ali Kumbuzoğlu

si