UNESCO Başarısının Gerçek Sahibi: Evren Dinçer ve Yeniden İmar Ettiği Aksaray’ın Vizyonudur
Vallahi ne yalan söyleyeyim…
Haberi ilk duyduğum anda içim içime sığmadı.
Aksaray’ın, UNESCO gibi dünyanın en saygın kurumlarından birinin “Öğrenen Şehirler Ağı”na kabul edildiğini öğrendiğimde göğsüm öyle bir kabardı ki, anlatamam.
Düşünün; Türkiye’den sadece iki şehir kabul ediliyor ve onlardan biri Aksaray…
Bu cümlenin ağırlığı bile insanın omuzlarına tatlı bir gurur bırakıyor.
Bu başarı, lafı dolandırmaya gerek yok, Aksaray’ın vizyon ortaya koyabilen yöneticilerle nerelere gelebileceğinin net bir ispatıdır.
Ve o vizyonun adı bugün Evren Dinçer’dir.
Şunu açıkça söyleyeyim: Bundan birkaç yıl önce biri çıkıp da “Aksaray UNESCO’nun küresel ağlarından birine kabul edilecek” deseydi, vallahi hayalini kurmaya bile çekinirdim.
Çünkü böyle uluslararası kabul ve saygınlık, öyle herkesin ulaşabileceği işler değildir.
Şehirlerin yıllardır yatırım yaptığı, kafa yorduğu, strateji geliştirdiği alanlardır bunlar.
Ama bugün ne oldu? Aksaray çıktı, Ankara ile birlikte Türkiye’nin adını UNESCO GNLC ağına yazdırdı.
O listede artık bizim şehrimiz var. Dünyanın dört bir yanındaki gelişmiş şehirlerle aynı masada, aynı projelerde, aynı vizyonun içinde yer alıyoruz.
Üstelik bugüne kadar ,ülkemizden 11 büyük şehirin yer aldığı bu ağda, Ankara ile birlikte Aksaray’da girince sayı sadece 13 oldu.
Bu, kelimenin tam anlamıyla tarihî bir adımdır.
Evren Başkan’ın yıllardır altını çizdiği “öğrenen şehir”, “kapsayıcı şehir”, “dijital dönüşüm”, “her yaştan vatandaş için eğitim” gibi kavramların uluslararası bir kurum tarafından tescillenmesi, aslında yapılan işlerin ne kadar doğru olduğunu da gözler önüne seriyor.
Bu başarı öyle gelişi güzel bir adımın değil; planlı, sabırlı ve akıllıca yürütülen bir sürecin sonucudur.
Benim için en kıymetli yanı ise şu:
Aksaray artık sadece Türkiye içinde değil, dünya ölçeğinde konuşulacak projelerin kapısını araladı. Bu şehir, vizyon üreten kadrolarla yönetildiğinde neler başarabileceğini bir kez daha ispatladı.
Umarım bu sevinci muhalefetiyle, iktidarıyla, basınıyla, STK’sıyla hep birlikte yaşayabiliriz.
Çünkü bu başarı, sadece belediyenin ya da bir kişinin değil; tüm Aksaray’ın başarısıdır.
Ama şunu herkes bilsin:
Bu başarıyı mümkün kılan irade, vizyon ve kararlılık Evren Dinçer’e aittir.
Bugün Aksaray’ın dünya sahnesine adını yazdırdığı yerde, o imzanın tek sahibide Aksaray Belediye Başkanı DR Evren Dinçer’dir.
UNESCO Başarısının Gerçek Sahibi: Evren Dinçer ve Yeniden İmar Ettiği Aksaray’ın Vizyonudur
Şunu en başında, hiç dolandırmadan söyleyeyim:
UNESCO başarısı tamamen, ama tamamen Evren Dinçer’in eseridir.
Kim ne derse desin, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın… Bu başarı onun yakaladığı ivmenin, ortaya koyduğu projelerin ve yeniden imar ettiği Aksaray vizyonunun doğrudan sonucudur.
Bugün Aksaray, Türkiye’nin sadece 13 şehirle temsil edildiği UNESCO Öğrenen Şehirler Ağı’nda yer alıyorsa, bunun arkasında 2019 yılından bugüne kadar, sessiz sedasız işleyen bir akıl, bir plan, bir kararlılık ve Aksaray’ın geleceğine dair büyük bir inanç vardır. O inanç da Evren Dinçer’in masasının üzerinde büyümüştür.
Bakın açık konuşayım…
Bundan birkaç yıl önce Aksaray’ın UNESCO gibi uluslararası bir yapının içine kabul edileceğine inanmaya bile çekinirdim. “Hayal kurayım mı, yoksa abartmış olur muyum?” diye düşünürdüm. Çünkü böyle bir başarı; lafla, sloganla, kuru vaatle olacak iş değildir. Böyle bir başarı altyapı ister, proje ister, plan ister, vizyon ister.
Bugün ise Aksaray dünya ölçeğinde bir ağın içinde yer alıyorsa, bunun tek sebebi var:
Evren Dinçer’in Aksaray’a kazandırdığı yeni şehir kimliği.
O kimlik;
– öğrenen bir şehir,
– dijital dönüşümü yakalayan bir şehir,
– her yaşa hitap eden eğitim modelleri geliştiren bir şehir,
– kültürüyle, üretimiyle, sosyal yapısıyla çağa uyum sağlayan bir şehir vizyonu üzerine kuruldu.
İşte UNESCO’nun onayladığı da tam olarak budur.
Bu başarıyı başka yere yamamaya çalışanlara da bir çift sözüm var:
Aksaray’ın bugün dünya sahnesine adını yazdırdığı pencere, Evren Başkan’ın açtığı penceredir. Bu gerçek ne küçültülebilir ne gölgelenebilir ne de siyasete kurban edilebilir.
Çünkü gerçek ortadadır:
Aksaray bu gururu Evren Dinçer’in yakaladığı ivme, geliştirdiği projeler ve ortaya koyduğu şehir vizyonuyla kazanmıştır.
Bugün Aksaray’ın adı artık uluslararası bir ağın içinde geçiyorsa, bu sadece bir üyelik değildir; şehrin geleceğine yapılan devasa bir yatırımdır. Ve bu yatırımın mimarı, hiç tartışmasız Evren Dinçer’dir.
Biz Aksaraylılar olarak, bu başarıyı bize yaşattığı için kendisine yürekten teşekkür ederiz.
Gururluyuz, mutluyuz ve geleceğe dair umutluyuz.





