Çok sevgili kardeşim Rasim Gül,
mümkün değil. Yüce ALLAH, ayırmasın. Aksaray ismini gurbete çıktığım, 1963 yıllarında andıkça, derinden titrer, gözyaşlarımı tutamazdım. O öyle bir sıla ki dünyayı verseler, toprağının bir zerresinden geçilmez.
Siz kardeşlerime ne mutlu ki, O’na, Ervah ’ın sahibine hizmette devam ediyorsunuz. Yüce Allah her hizmetinizi, mübarek kılsın, yüzünüz her zaman ak, istikbaliniz emin ve huzurlu olsun. Her ne muradınız varsa, ihsan buyursun.
O tertemiz, baharda açan kır şebboylarının insanı mest eden renk ve kokusunu duya duya yaşayan canım kardeşim. Şayet Telefonda sesinizi duyduğumda, sanki Aksaray’ımızda gibi oldum. O Aksaray ki, bizleri öyle bağlarla bağladı kopmak bu fakiri de anarsanız, benden selamı, Ayet-i Kerimeyi okuyup benim için hediye edip mübarek toprağımızda yatanlarımıza.
Akıyor şu anda gözlerimden yaşlar,
Gözlerim değil, gönlüm ağlar,
Aksaray diye diye geçiyor ömrüm,
Hizmeti tam yapmadım, ruhum ağlar.
Ervah-I- Kiramım, Bedir Muhtarım,
Toprağımda yatıyor, Evliya-I- Kiram’ım
Somuncu Babam ile Şeyh Cemalettin Aksaray-ı
Ankara’da yatar mürid Hacı Bayram-I Velim.
Hepsi bizimdir, İslam’ın Bayraktarı oldu,
Türkistan’dan, Horasan’dan, Anadolu’ya kondu,
Aşk-ı Resurullah ile yanıp, tutuştular,
Türk İslam’ın adını her yere yaydılar.
Aksaray’lı âşık garibim, daldın derine,
Yolun Hak, Kitabın Kur’an-I Azümüşan, gel kendine,
Mürşid’in Hazret-I-Muhammed Mustafa, O’na kölesin,
Korusun Vatan ve Milletimizi, sığın Yüce Rabbine.
7.8. 1992 Ankara, saat: O.05.50
Canım kardeşim, nasıl başladık nereye geldik. Bir söz vardır, zurna da peşrev olmaz der, ama öyle kimseler vardır ki zurnadan bile peşrev çıkarır, yeter ki niyet tam ve halis olsun, gönülden gelsin.Aziz kardeşim, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliğinden gelen ve 4. dönm Aksaray Mebusu olan rahmetli amucam Ali Rıza ARIBAŞI’ın kısa bir öz geçmişine ait bilgileri sunuyorum. Bu bilgiler oğlu Yüce ağabeyimden ve bildiğim kadar benden sadir olmaktadır.
Yakın alakanıza çok teşekkür ederiz. Bazı konuları inşallah bir araya gelirsek size arz ederim. Bir söz vardır, padişahın da arkasından söylenir diye, yeterk, insan kendisini bilsin. Başkaları yalan yanlış sözlerle günahı yüklensin.
Merhum amucamın ben de bulunan ve 1931 yılında mebus iken çekilen bir fotorafından dün geç vakit çıkartırabildiğim kopyesinden iki adet gönderiyorum. Belki lazım olur diye. Bu fotoğraf iyi olmadı ama siyah beyazdan ve dar vakit çıkmasından ancak bu jkadar oldu.
Ey Aksaray’lı can dostlar,
Sizlere gönüden selamlar,
56 sene sonra kavuştuk sevgiliye,
Yüce Allah razı olsun kavuşturdular.
Bilir herkes kendini bimezse eğer,
Nankör değildir, olmayalım haramzedeler,
Leylasına kavuşamadı, Kays oldu Mecnun,
Bize kavuşturana gönülden dualar.
Aksaray’lı aşık garibim, dertlerin dinsi artık,
Aksaray’ımıza hizmet edenlere saygılar sunduk,
Her O’nunla yaşar, O’nunla dop dolusun,
Yüce Yaradan, toprağıma, dağıma bereket lütfetsin.
Sayın Kültür Müdürümüze, Yusuf Beye, herkese selam ve saygılar. Avukat Erdoğan Arıbaş
İmza
Ziya Gökalp Caddesi No: 37/7 Yenişehir/ Ankara
Not: Canım kardeşim, yazdığımda her yer kapalı idi, lütfen bunların fotokopisini çıkartarak, saklayın gelince sizden alırım. Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.
