Yazı ve tarih var olalı dünyada ki milletlerin geçirdiği safhalar biliniyor. Türkler için yerli ve yabancı bütün tarihçilerin ittifak halinde oldukları, içindeki hain ve akılsızlar sayesinde kıs bir süre Çin’e karşı bağımsızlığını kaybettiğidir. Anadolu Türklüğünü esas aldığımızda yaklaşık bin yıldan beri yani 1071’den bu yana Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklusu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde her zaman, her ortamda bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumasını bilmiştir. Çünkü fıtratında veya tabiatında özgürlük ve bağımsızlık mevcuttur. Dünyadaki Türk ülkelerinde özgürlük hassasiyeti azalmış görünüyor.
Türkiye’de, bağımsızlık ve özgürlüğün ne demek olduğu ve ne kadar bilindiği ne kadar savunulduğu maalesef yeterli değil. Özellikle Aksaray’ımızda insanlarımız bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Ya da neme lazım ben işimi yürütmeye çalışırım şeklinde düşünülüyor. Özgürlük nedir sorusuna verilen cevaplar asla tatminkâr değil. Halkımızın parti, tarikat ve cemaat konusunda inatçılığı hayli sağlam. Dolaysıyla aile ve kamunun toplum alanlarında bilhassa fakültelerde özgürlükten bahsedilmiyor. Birinci sırada parti, tarikat, cemaat yer alıyor. İkinci sırada da Sivil Toplum Örgütleri ve dedikodu geliyor. Bilimsel olarak, özgürlük, bağımsızlık ve demokrasinin samimi olarak konuşulduğunu ve müzakere edildiğine hiç şahit olmadım
Aksaray’ımızda bir kesim Tanrı’nın varlığını ve emirlerini Tebliğ etmeye soyunmuş. Aynı zamanda bunları kullanarak siyaset yapıyor. Diğerleri de ulusçuluk, milliyetçilik ve çeşitli izmlerin peşinden gidiyor. Düşüncede özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi yok. Sadece kör olası siyaset var. İslam Dünyası denince 30 milyon kilometre kareyi bulan ve müthiş yer altı kaynaklarına sahip bir toprak üzerinde 1,5 milyar nüfusun yaşadığı 50 devlet akla geliyor. Türkiye’nin dışında özgür, bağımsız ve demokrasiyle idare edilen tek devlet yok.
‘’ Türklüğün düşmanı çoktur ama Türklüğü savunanın düşmanı daha çoktur.’’ İsmail Gaspıralı. ‘’ Asaleti kendinde olanın gösterişe ihtiyacı yoktur. Bahçıvanın başına gül taktığı görülmemiştir’’ Sadi Şirazi. İnsanı bedenen ameliyat emek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir. ’Tolstoy. Türk insanını kim uyandıracak?
‘’Bir gün atom enerjisini serbest bırakacağız, gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz, ömrü uzatıp, tüber küloz ve kanseri yeneceğiz, tedavi edeceğiz. Ama geri zekalı insanlar tarafından yönetilmenin sırrını çözemeyeceğiz.’’ ‘’Cehalet sorgulamaz, yargılar, Cehalet öğrenmez, inanır. Cehalet okumaz hatmeder. Cehalet hoş görmez katleder. Cehalet ilkeldir sosyalleşmez…’’Fransız Jean Rostan ‘’ Bana dinden çok bahsetme, davranışlarında dini göreyim.’’ ‘’ Acı hissediyorsan canlısındır ama başkalarının acısını hissediyorsan insansın’’ Tolstoy.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
