Dam, nasıl direkler üzerinde duruyorsa, milletlerde yetiştirdiği kahramanlar, bilim ve sanat adamları üzerinde durur, yükselir milletler camiasında yerini alır ve muhafaza eder. Şayet bir millet kahramanlar, bilim ve sanat adamları yetiştiremiyor ve yetişenlere de sahip çıkmıyorsa akıbeti meçhule gider. Tarih şuurundan ve köklerinden kopan milletler, freni boşalmış arabaya benzer. Nereye gideceği, nerede duracağı, nereye çarpacağı belli olmaz. Bilge Kağan’ın M.S 735 yılında söylediği ‘’Ey Türk Milleti Titre ve kendine dön’ ’sözü, 2022 yılında da geçerliliğini koruyor. Milletler, tarih şuurundan, kültüründen ve köklerinden kopmamalıdır. Ülkesine, iline kahramanlarına, ülkesine değer katanları asla unutmamalıdır. Milletlerin ve illerin kahramanları ve değer katanlarıda damın direkleri gibidir. Damı, bu direkler ayakta tutar. Aksi halde, fetret devri başlar. Fetret devrinde bazı devletler yıkılır, bazılarınıda içinden çıkan kahramanlar kurtarır. Türkiye devletide kahramanları tarafından kurulan böyle bir devlettir. Türk Milleti, maalesef kahramanlarını ve değer katanlarını ittifakla sevip, saymada eksik kalıyor. Yeteri kadar eser ve hatıralarını koruyamıyor. Kahramanlarına sahip çıkma bir yana çoğunu tanımıyor. Kahramanları ve değer katanları, siyasi çıkar uğruna ikiye, üçe bölerek farkı değerlendiriyor. Birini kabul ediyor, diğerini etmiyor. Sanki bu kahramanlar, ayrı milletin kahramanlarıymış şeklinde davranıyor. Kahramanlarının bir kısmını yok sayan, bir kısmına hakaret eden, bir kısmını da abartılı şekilde yükselten toplumlar aslında bütün kahramanlarına hakaret etmektedirler. Kahramanlarını ve değer katanları saymayan toplum iç barışı ve birliği asla sağlayamamışlardır. Bu hali doğalmış gibi halkada kabul ettirildiği sürece, toplumda fetret devri onlarca, yüzlerce yıl sürer gider. Bizim dilek ve temennimiz, 1923 yılından 2022 yılına kadar geçen 100 yılda, Türk Devlet ve Milletine, Aksaray iline hizmet eden, değer katan kahramanları tespit edip üzerinde ittifak yaparak ortaya çıkarma ve bunların tamamını bir kitapta toplayarak Aksaray halkının ve gençliğinin tanımasını sağlamaktır. Aksaray’ın yetiştirdiği Kahramanları ve değer katanları tanımak ve tanıtmak vefa borcumuzdur. Bu borcu ödemek te bir asalet meselesidir. Değer katanlar ve kahramanlar toplum için önemli olmalıdır. Bu değerlerden biri yok sayılırsa, damın bir direği eksilmiş olur. Damın direği eksildiğinde de Aksaray’da birlik ruhu çökmeye başlar. Birkaç defa dam çöktü vilayetliğimiz elimizden alındı. 150 yıl kaybettik. Kaybedilen 150 yıl için büyük bedeller ödedik. 33 yıldır kaybettiklerimizi. Kazanmaya çalışıyoruz. Aksaray’ın başına gelenler değerlerini, kahramanlarını yeteri kadar korumamaktan, sevip saymamaktan ve onları yalnız bırakmaktan kaynaklanmıştır. Aksaray için gece gündüz çalışan, bürokratlarımızı, siyasetçilerimizi ve iş adamlarımızı, gözümüz gibi korumalıyız. Bunları sevsek çok iyi olur, sevmesekte saygısızlık etmemeliyiz, haklarını, hukuklarını çiğnememeliyiz. Çiğnetmemeliyiz. Aksaray’lı hiç vakit geçirmeden siyasi çekememezliğe son vermeli ve hizmet edenleri de kucaklamalı hizmeti yatırımı, üretimi kim yapıyorsa baş tacı etmelidir ki eline geçen sinerjiyle, 150 yıllık kayıp tamamlansın. Bunun içinde bütün Aksaray’lı hizmet yapan kahramanın yanında olmalıdır. Damın çökmeside, ilin yükselmesi de ancak böyle sağlanır. Şayet bir il halkı kahramanlarını, siyasi saikle, mezheple, meşreple, inancıyla, değerlendiriyorsa, iline, halkına kötülük yapıyor demektir. Hizmet eden ve değer katan kahramanlarını çarpıştırmamalı ve bundan maddi, manevi ve siyasi çıkar elde etmeyi asla düşünmemelidir. İşte o zaman Aksaray’ın 5 yıl gibi bir zaman da fabrika sayısı 200 den 1.000’ne çıkar. Bilim, kültür sanat insanlarına ve siyaset alanın da üstün hizmet edenleri, baş tacı eden illerin gideceği yer aydınlık ve onurlu bir yer olur. Aksaray, bütün sektörlerde atılım yaparak, 81 ilde hiç şüphesiz ilk 10’a girecek durumdadır. Aksaray’ı ve halkını çok iyi anlayan, ciddi şekilde seven, Vali Hamza Aydoğdu ile beraber yürünerek üst düzey başarıya ulaşmamak mümkün değildir. Belediye başkanı Dr. Evren Dinçer başta olmak üzere, Yarı Kamu Kuruluşu niteliğinde olan, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası, Ticaret Borsası, Odalar Birliği, basın, diğer STK’lar la iş adamlarımız hep birlikte Aksaray’ın yetiştirdiği kahramanlarını ve değer katanlarını ciddi bir komisyon çalışmasıyla ortaya çıkarabilirler. Vefa duygusunu kaybeden insanlardan, hayır beklenemez. Biz inanıyoruz ki Aksaray halkı vefa duygusunu ve vicdanının sesini asla kaybetmemiştir. Hayrola, Muvaffak Ola, Muzaffer Ola.LP





