Aksaray’da, gençlerin bir araya gelip doyasıya eğlenebileceği, sevdikleri sanatçıların şarkılarıyla coşabileceği etkinliklerin artması için yıllardır basın olarak mücadele verdik. Çünkü bu şehirde genç olmak zor. Eğlenmek, nefes almak, sosyalleşmek çoğu zaman "günah", "ayıp", "yakışık almaz" söylemleriyle bastırıldı.
Bu sebeple Aksaray Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel düzenlediği Ece Seçkin konseri bizim için sadece bir müzik etkinliği değil, gençliğe verilen bir moral, bir nefes, bir kabuğu kırma hamlesiydi. Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, göreve geldiğinden bu yana birçok gençlik konseri düzenledi. Ve inanın, gençler bu etkinliklerde yalnızca eğlenmedi. Bir şehrin kendilerini fark ettiğini hissettiler.
Ama gelin görün ki, her güzel şeyin önüne dikilen, her neşeli sesi kısmaya çalışan bir zihniyet yine ortaya çıktı. Aksaray’da yerel bir radyo programcısı olan Lokman Gümüşsoy, bu etkinliğe dair yaptığı paylaşımda sınırları, nezaketi, ahlakı, hukuku ve hatta dini çizgileri ayaklar altına alan bir metin kaleme aldı. Ece Seçkin’e “dansöz”, konser alanındaki genç kadınlara ise açıkça “konsomatris” benzetmesi yaptı. Üstelik bu ifadeleri 30 binin üzerinde Aksaraylıyı da töhmet altında bırakacak şekilde yaydı.
Kendi deyimiyle “sütyen giyen”, “kalçaları açık” genç kızları gördüğünü söyleyen bu şahıs, konseri izlemeye gelen evlatlarımızı “sevişen”, “öpüşen”, “çılgınca tepinen” insanlar olarak tarif etti. Sözde dini bir kimlikle yayın yapan bu kişinin, gözünü genç kızların vücutlarına dikerek yaptığı ahlakçı eleştiri(!) aslında kendi zihinsel kirliliğini ortaya koymaktan başka bir şey değildir.
Buradan soruyorum:
Sanatçıyı hedef alıp “dansöz” diyerek mesleğini aşağılaman, genç kızlara “konsomatris” demen ve onların ailelerini hiçe sayarak iftira atman; seni hem hukuken hem de dinen büyük bir sorumluluğun altına sokar. Unutma, iftira büyük bir günahtır!
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın.”
(Hucurat Suresi, 12. Ayet)
Sen bu gençlere ve ailelerine iftira attın. Onların şeref ve haysiyetini hedef aldın. Bu şehirde yaşayan binlerce insanın ahını aldın.
Buradan kadın derneklerine sesleniyorum:
Kadınlara “dansöz” yaftası, genç kızlara “konsomatris” benzetmesi yapan bu kişi hakkında ortak bir tepki gösterin!
Gençlerin ailelerine sesleniyorum:
Bu kişi, evlatlarınıza açıkça hakaret etti. Tazminat davası açmak anayasal hakkınız. Toplumun huzuru için bu hakareti yargıya taşıyın!
Ve en önemlisi:
Sayın Lokman Gümüşsoy, sizden Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer'den, sanatçı Ece Seçkin’den, konsere gelen gençlerimizden ve onların ailelerinden açık, net ve samimi bir özür bekliyoruz. Çünkü söz ağızdan çıkar ama izi kalır.
Bu halk unutmaz. Bu şehir susturulmaz. Gençliğe hakaret edenler, karşılarında susmayacak bir vicdan bulur.
Ey Lokman Gümüşsoy, sen kimsin de bu şehrin evlatlarına, bu milletin gençlerine, anaların babaların gözbebeği çocuklarına “konsomatris” yaftası vuruyorsun? Sen kimsin de sahneye çıkan bir sanatçıyı “dansöz” diyerek itibarsızlaştırıyorsun? Bu ifadeler hem terbiyesizce, hem iftira dolu, hem de dini değerlerle asla bağdaşmayacak düzeyde sapkınca bir bakış açısının tezahürüdür.
Bir insanın kıyafetine bakarak ahlaki hüküm vermek ne zamandan beri Müslümanlık oldu? Senin baktığın yer gömleğin üstü değil, niyetin göğüsleri, kalçaları taramak! Ve sonra da utanmadan kalkıp ahlaktan, dinden, gençlikten söz ediyorsun. Senin bu zihniyetin “iftira”dır. Açık konuşuyorum, bu senin yaptığın “iftira günahı”dır ve Kuran bu konuda çok nettir:
Nur Suresi, 4. Ayet:
“Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup da sonra dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini ebediyen kabul etmeyin. İşte onlar fasıkların ta kendisidir.”
Sen bu gençlere ne yapıyorsun farkında mısın? Gençlerin üstüne attığın bu çamurla yalnızca onları değil, ailelerini de karalıyorsun. O konserde başörtüsüyle eğlenen de vardı, açık giyinen de. İkisinin de anası babası var! Ailece giden insanlar, belki de orada ilk kez çocuklarıyla güzel bir anı yaşadı. Sen bu insanların izzetine, şerefine, onuruna dil uzatacak kadar ne zaman bu kadar kibirli oldun?
Belediye Başkanı Evren Dinçer’in yaptığı bu organizasyona bu kadar hakaret etmenin altında yatan gerçek sebebi herkes biliyor: Reklam alamaman, kasaya para girmemesi. Hadi oradan! Senin derdin ne sanat, ne gençlik, ne ahlak. Senin derdin mikrofonu bulunca iftira savurmak. Senin derdin bu şehrin güzelliklerini sabote etmek.
Buradan tüm kadın derneklerine, ailelere, gençlere sesleniyorum:
Bu şahıs hakkında yasal yollara başvurun. Tazminat davalarıyla bu iftiraların cezasız kalmamasını sağlayın. Ece Seçkin de dahil olmak üzere, hakkında hakaret edilen herkesin hukuki hakkını araması için kamuoyu oluşturulmalıdır. Bu şehir böyle bir zihniyete teslim olmayacak!
Ve son olarak, Lokman Gümüşsoy’a çağrımdır:
Bu şehrin gençlerinden, onların onurlu ailelerinden, Belediye Başkanından ve Ece Seçkin’den bir özür bekliyoruz. Kameraların karşısına çık, “Ben hata yaptım, haddimi aştım, özür diliyorum” de. Belki o zaman Allah katında biraz affa uğrarsın. Yoksa senin yaptığın sadece insanların onurunu kirletmek değil, aynı zamanda Allah’ın hükmüne karşı gelmektir.
Ey Lokman,
Bu şehir senin karanlık bakışlarına değil, gençlerin gülüşüne bakıyor.
Aksaray senin değil, bu güzel insanların şehri.
Anladın mı ?