Güllü Bacıdan Pazarlı usulü Zekat
Bu nasıl başlık diye merak ediyorsunuz.
Biliyorum……
Birazdan anlatacağım.
Anlatacağım olay İYİ partide sanırım gelenek haline gelmiş.
Ya verdikleri 1.500 TL ile gazeteciyi, hatta yetmez, kalemini satın aldıklarını sanıyorlar.
Ya da çağırdıkları iftar yemeğinde, bazı basın mensuplarına aleni zarf içinde para dağıtıyorlar.
Dağıtırken de, bu bizden, o sizden, yok bu karşı hareketten diyerek, çağırdıkları, bazı basın mensuplarına aleni göstere göstere ” bakın bunlara zarf veriyoruz, sizde hak edin size de verelim” der gibi.
Hatta olaylar büyüyünce, İl Başkanı da gruptan bir telefon numarası paylaşarak, ”bilgi ve ücret talebi için irtibata geçebilirsiniz” mesajı atıyor!!!
Hay kardeşim, keşke bu mesajı önce atsaydınız da, orada basın mensuplarını rencide etmeseydiniz !!!
Bu arada o WhatsApp grubunda ben yokum, kendi isteğimle ayrıldım.
Şimdi; olay şöyle oluyor…
Dün akşam iftar yemeği için İYİ Partinin Genel Merkezinden Aksaray’a gönderilen dayatma Milletvekili Aday Adayı Çiğdem Güllü, basın mensuplarının bir kısmına davet çıkardı !!!
Davet edilenlerden bir tanesiydim.
Ancak, Mümkün olduğunca iyi partinin, her programına katılmamayı tercih ediyorum !!!
Bunun sebebini en sonunda açıklayacağım…
Neyse konuya dönelim…
Aslında bir Cemiyet Başkanından ve bazı basın mensuplarından iki ayrı liste aldı.
Bu listenin birincisi, yani Cemiyet Başkanından aldığı listeyi sümen altı etti ?!!
Partiye çok yakın diğer basın mensubundan aldığı listede bulunan birkaç kişiyi davet etti.
Bu arada beni nasıl davet etti anlamak mümkün değil !!!
Çünkü diğer listeyi veren basın mensubunun listesinde olma ihtimalim neredeyse sıfır.
Her neyse, davetli olup gitmediğim iftar yemeğinde, Çiğdem Güllü’nün konuşmasının hemen ardından, eşi tarafından bir köşede aleni, bazı basın mensuplarına neyin karşılığı olduğu bilinmeyen zarf dağıtılmış ???
Ama bu zekat zarfları, sadece bazı basın mensuplarına verilirken, orada bulunan diğer basın mensuplarına kuru bir teşekkürü bile reva görmedikleri söyleniyor.
Sonrasında devreye birileri giriyor, bir-iki basın mensubuna daha veriliyor, olay yatıştırılmaya çalışılıyor.
Aslına bakarsanız konu zarfın verilmesi değil.
Çünkü basın mensupları, aldıkları her kuruşu hak ederek alıyorlar.
Siyasiler, nedense basın mensuplarını parasız elemanları gördükleri için, bazı ayrıntıları da unutuyorlar.
Her şeyden önce, zarf içerisindeki her neyse, bu basın mensuplarının emeği karşılığı verildi.
Çünkü siyasetçinin reklamını yapıyor, haberini yapıyor, onları halkın tanıması için var güçleriyle çalışıyorlar.
Verilen rakamlarında bu emeklerin karşılığı olmadığından yanayım.
Benim bu konuyu yazıya dökmekteki amacım, usulün çirkinliği.
Basın mensuplarını İftar yemeğine çağıracaksın, burada, zekatını dağıtır gibi, partililerin ve davetlilerin önünde, herkese göstere göstere basın mensuplarına zarf vereceksin !!!
Buna çok anlam yüklerim, ama o kadar ileri gitmeyeceğim.
Ankara’dan gelmiş olabilirsin Çiğdem hanım.
Ama Aksaray’dakilerde usul erkan bilirler, görgüsüz değillerdir.
Bu çirkin davranışınız (Bazıları Hariç) tüm basın mensubu arkadaşlarıma hakaret sayarım.
Hele ki bir bayan olarak bu ince ayrıntıyı düşünmeniz gerekirdi !
Neyse, olay bu.
Güllü Bacı pazarlık usulü zekatını verdi.
Umarım, yayınlattırdığınız reklam ücretlerini arkadaşların iban numarasına atarak, bir daha zarf verme gafletinde bulunmazsınız.
Bakın sevgili Aksaray Olay Haber sitesi takipçileri.
Gazetecilerde evine ekmek götürmek zorunda, vergisini ödemek zorunda, kirasını ödemek zorunda, elemanına maaş vermek zorunda. Kimseye babamızın hayrına reklam yapıp destek vermeyeceğiz tabi ki.
Ama, verdiğimiz hizmetin karşılığını zaten üç kuruş olarak ödeyip, birde ödedikleri paraya, gazeteciyi, hatta kalemini satın aldıklarını düşünenler var ?!!
İyi Parti bunu gelenek haline getirdi.
Çünkü benimde kardeşim kadar sevdiğim, kıymet verdiğim bir İyi Parti aday adayı, yayınlanan reklam karşılığında ödediği 1.500 TL ile, basın mensubu satın aldığını düşünmüş olsa gerek ki, bu rakama, bir ömür destek ve reklam yayınlanmasını istemiş ???
Hiç kimse kusura bakmasın.
Reklamını yayınlıyorsam, parasını ödeyeceksin…
Emeğin karşılığını vereceksin…
Ama ödediğin para karşılığında, beni satın aldığını düşünmeyeceksin !!!
Çünkü basın mensuplarının değeri senin servetinle bile ödenmez.
Dolayısıyla, seçim atmosferinde, siyasilerin, bu uçuk düşünceleri prim yapmaz.
En azından bende prim yapmaz.
Üstelik değil 1.500 TL , 25.000 binde versen emin ol, ben istersem, sen bu haber sitesinde yer alamazsın !
Senin varlığında, yokluğunda benim için bir şey teşkil etmez.
O yüzden lütfen karşılıklı saygı çerçevesinde, basın mensuplarını aşağılamadan, iş ilişkisini sağlarsanız, bir dahaki seçimlerde o basın mensuplarının yüzüne bakıp destek isteme şansınız olur.
Ama yok ben kılavuzumu kargadan seçecem diyorsanız o da sizin tercihiniz.





