ÇUVALDIZ (Ayşe ALP)

Tarih: 23.06.2025 05:00

HEYBE DOLU DİYORLAR AMA... AÇIN DA GÖRELİM!

Facebook Twitter Linked-in

Aksaray’a yapılan hizmetlerden memnun musunuz?

Memnunuz!
Yahut memnun değiliz…

İki ucu bir türlü birbirine değmeyen cevaplar…
Soran yorgun, cevaplayan kararsız.

Peki sizce hangi yatırımdan memnunsunuz?

Parklar yapılıyor…
Millet bahçeleri çoğalıyor…
Kentsel dönüşüm var…
Külliyelerle hasta konuk evleri yapılıyor falan filan…

Bir dakika durun!
Belediyenin yaptıklarından mı memnunsunuz?
Yoksa devlet eliyle getirilen büyük yatırımlardan mı?

Çünkü belediyenin neler yaptığını sokaktaki Ayşe teyze, Mehmet amca da anlatıyor artık.
Ama ya belediye dışındaki hizmetler?
Kaç kişi sayabilir?

Soruyorum size…
Aksaray’a devlet eliyle gelen ne var?
Kaçınız biliyorsunuz?

Cevap net: “Yazsaydınız, bilirdik.”
Evet doğru!
Yazılmayanı bilecek halimiz yok ya…

Hadi gelin birlikte sayalım:
Yılların değişmeyen üçlemesi:
Ortaköy yolu – Demiryolu – Havaalanı.

Hani n’oldu bunlara?
Üçü de yarım kalmış umut gibi...
Ne gelen var ne giden.

Aksaray’da yapılan her klasik sohbette dönüp dolaşıp bu üç kelime konuşuluyor.
Bıkkınlık veren, ezberlenmiş üç başlık.

Ama işin asıl garip yanı bu değil.
Asıl mesele, işin PR kısmında!

Vali gitmiş…
Başkan gitmiş…
Milletvekilleri gitmiş…
İl başkanı da gitmiş…
Hepsi Ankara’da şu bakanı, bu genel müdürü ziyaret etmiş…

Ve manşet hazır:
“AK Heyet Ankara’yı fethetti. Heybeleri dolu dönüyorlar.”

Kardeşim…
Neyle dolu o heybe?
Bilen yok!
Vatandaş desen “Ney getirdiler?” diye soruyor.
Gazeteci olarak biz bile yazacak bir içerik bulamıyoruz.

Bakın mesela…
MHP Milletvekili Ramazan Kaşlı, Lider Bahçeli’yi makamında ziyaret etmiş.
Elini öpmüş.
Aksaray’ın sorunlarını iletmiş.

Ee?
Ne iletti?
Kimse bilmiyor.
Bir cümle yok, bir satır açıklama yok.

Valimiz köye gitmiş…
Bisküvi arası lokum yemiş.
Köylüyü dinlemiş.

Tamam da…
Sonuç?
Köylünün derdi hâlâ yerli yerinde.
Bisküvi tatlı ama köylünün çilesi acı.

İşin kötüsü biz gazeteciler de garipleşmeye başladık.
Sosyal medya paylaşımı altına yazılmış üç cümleyi “haber” diye sunuyoruz.
Bir masa, bir çay, birkaç fotoğraf…
Altına da: “Aksaray’a hizmet yağıyor…”

Yok ya…
Bizim de aklımızla alay etmeyin artık.

Geçtiğimiz aylarda AK Parti İl Başkanı Hamza Aktürk’e bir gazeteci soruyor:
— “Ankara’ya gidiyorsunuz ama hiçbir açıklama yapmıyorsunuz. Ne konuştunuz? Hangi yatırımı getirdiniz?”

Hamza Bey ne diyor biliyor musunuz?

“Sonuca ulaşmayan bilgiyi paylaşırsak, Aksaray halkı beni döver. Bu iş demiryolu hikâyesine döner.”

Bak şimdi…
Bir yanı doğru bu sözün.
Çünkü millete “Geliyor!” deyip de bir şey gelmeyince milletin öfkesi büyük oluyor.
Ama diğer yanı da eksik.
Madem milletin karşısına çıkıp heybeyi açamıyorsun, neden gidiyorsun?

Bakın, mesele sadece siyasi partilerde de değil.
Valilik de aynı…
STK’lar da…
Resmi kurumlar da…

Hepsi “ziyaret ettik” pozu…
Hepsi “istişare ettik” yazısı…
Ama hangi konuda?
Ne konuşuldu?
Ne istendi?

Yok!

Fotoğraf tamam da, bilgi sıfır.
Ortaya haber diye bir şey bırakmıyorlar.
Sonra biz eksik yazınca “niye yanlış yazdınız?” diye soruyorlar.

Ee kardeşim…
Sen heybeyi açmıyorsun ki biz de içindekini yazalım!

Bugün Aksaray sokaklarında yapılan en samimi sohbet şudur:
— “Başkan çalışıyor, helal olsun!”
— “Peki devletin getirdiği yatırımlar ne alemde?”
— “Havaalanı yok, demiryolu yok, Ortaköy yolu hâlâ şantiye…”

İşte bu yüzden o heybeye güven kalmadı.
İçi gösterilmeyen doluluk, bizim için boşluktur.

Ben diyorum ki…
Artık yeter. Heybeyi açın!
Halk öğrenmek istiyor.
Ne istediniz?
Ne aldınız?
Ne zaman başlıyor?
Kaça mal olacak?
Kim sorumlu?

Cevap verin.
Çünkü vatandaş hesap sorar.
Gazeteci merak eder.
Ama siz susarsanız,
sokağın sesi büyür, sessiz kalmaz…

Ve son söz:
Yatırım görmek istiyoruz. Açıklama bekliyoruz. Şeffaflık talep ediyoruz.
Çünkü Aksaray halkı sizin suskunluğunuzla avutulacak kadar alışmış değil.
Ve ben   diyorum ki;

Reklam değil, sonuç istiyoruz!
Heybe dolu mu gerçekten? Açın da görelim…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —