Hamza Aydoğdu valiliğin, Cengiz Aydoğdu’da Milletvekilliğinin, Allah için hakkını veriyorlar. Nazar değmez inşallah. Aksaray’a iki ay doğdudan dolayı ay doğdu. Ancak Aksaray’ın bir Bakanı olursa, Güneşte doğar. Aklı olan hangi Aksaray’lı güneşin doğmasını, yani Aksaray’ın bakanı olmasını istemez. Bunun içinde lobicilik gerek. Lobiciliğin de şartları var, lafla olmaz.
Aksaray’ın bakanı olmasını isteyenlerin başında, STK başkanları ve iş adamları geliyor. Ama bu lafta kalıyor. Ortada, kurumsal birlik yok iş lobicilikle olur. Aksaray’a bakan verilmesini ve daha çok hizmet alınmasını isteyenler lafı ve dağınıklığı bırakıp birlik yapmaya başladıkları anda işe başlanmış sayılır. Başkanlar, aklı erenler, iş adamları ve Aksaray sevdalıları çıksın ortaya görelim.
Aksaray merkezinde ve ilçelerinde laf ebeliği yapmak, Ankara’da para etmiyor. Ankara’da gerçekten ağırlığın ve yaptırım gücünün olması için Aksaraylının birlikte hareket etmesi gerekiyor. Meydana getirilen güçle, burnumuzun dibinde ki Ankara ayağa kaldırılır, vede alt-üst edilir. Bu güne kadar hiçbir dönemde Aksaray gücünü birleştirerek baskı kuramamıştır. Yani lobicilik yapamamış sadece birbirini şikâyet etmekle vakit geçirmiştir. Buda güç yerine güçsüzlüğü getirmiştir.
Aksaray’da lobi oluşturmak zor değildir. Çünkü Aksaray yürümek değil koşmak istiyor. Lobicilik nedir dendiğinde; hükumetler tarafından verilen kararı etkileme çalışmasıdır. Bu faaliyetler organize gruplar tarafından yapılır. Baskı grupları oluşturarak, hükumet ve üst düzey parti yetkililerini bizzat ziyaret ederek, dostluk grup baskı yapmaya çalışılmasıdır.
Değişik bir ifadeyle, siyasi gücünü ilinin çıkarları doğrultusunda kullanmaktır. Karar verici ve vericileri doğrudan hedef alarak etkilemektir. Örnek vermek gerekirse; Cumhurbaşkanının her gittiği yere oluşturulan bir ekibin ulaşması ve ‘’Aksaray’a Bakan’’, ‘’Dış Havzadan Sulama Suyu’’, ‘’ OSB ye Yük Treni’’, Hava Alanı’’ istiyoruz pankartını açabilmedir. Diyelim Cumhurbaşkanı bir yılda, 150 yere gitmişse, 150 yerde aynı pankartı açmaya LOBİCİLİK deniyor.
Cumhurbaşkanını takip eden ekibin dışında bir ikinci ekip Ak Parti Genel Başkan yardımcısını, üçüncü ekipte güçlü bakanları takip ederek aynı ölçülerdeki pankartı açabiliyor veya asabiliyorsa ardından mutlaka başarı gelecektir. Üç ekibin 150 şerden 450 yerde pankart açması 68 Aksaray ’ıda tüm ülkede bir daha tanıtacaktır. Bu şekil zor diyenler olabilir, kolay diyen yok ki. Oturduğun yerde de hiç kimse getirip Aksaray’a bakanlık veya başka bir hizmeti vermez.
En basit örnek Ortaköy-Aksaray yolu 5 yıldır neden bitmez. Horul, horul uyuyan veya falanına poz veren Ortaköy olduğu sürece yol bitmez. Dağları delen, asma köprüleri, transit çift yolları yapan iktidar, 50 kilometre yolumu yapamayacak? Balcılı hakkım dedi oturdu, Ortaköylü çalıştı ve ilçeliği kaptı. İlçe olacak Balcı şu an Ortaköy’ün Mahallesi oldu.
Yüreksizler ve kendini düşünenler için daha basit, daha ucuz yollardan biride Cuma namazlarını ayrı yollardan giderek Külliye deki camide kılacak 500 Aksaraylıyı organize etmekte bir lobicilikten geçer. 500 Aksaraylının Külliyede Cuma namazı kılma nedeni saniyen Cumhurbaşkanına iletilir.
Aksaray’a bakanlık verilmesini, dış kaynaktan su getirilmesini, suyu az kullanan tarım bitkilerine geçilmesini, tarım ve hayvancılığın desteklenmesini her toplantıda dile getiren Ziraat Odası başkanı
Emin Koçak, Borsa Başkanı Hamit Özkök, Süt Birliği başkanı Esat Zengin, Damızlık Koyun-keçi yetiştiricileri birlik başkanı Mahmut Aktürk, tüm parti, tarikat-cemaat yetkilileri ferdi gayretleri bırakıp bir disiplin ve kurumsal nitelikte lobicilik yapmalılar ki boşa kürek çekilmesin. Havanda su düğülmesin.
Aksaray’ın çıkarları söz konusu olduğunda, particilik, tarikatçılık, cemaatçilik, bölgecilik vs. durdurulmalı ve bir kenara bırakılmalıdır ki ali menfaatler söke söke alınabilinsin. Bütün partilerde, STK larda, dernek ve vakıflarda başkanlık yapmış ve halen yapanlar bir araya gelse zaten bir alay olur ve işe yarar. Birileri çıkıp sen hayal ediyorsun diyebilir. Evet, hayal ediyorum çünkü gerçeklerin hayallerden doğduğunu biliyor ve inanıyorum. Kabına sığmayan, hakkını arayan bir Aksaray hayal ediyorum. Suç mu?
Bu konuda Aksaray belediye başkanı da Ankara’daki özellikle bürokrasideki bütün Aksaraylıları tespit devreye sokabilir. Aksaray dışındaki tüm iş adamlarını da tespit edip yardım isteyebilir. Ey Aksaraylı, cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, kurnazlık iflasa, korkaklık ölüme götürür. Zihniniz karışmadığı müddetçe sizi kimse tutamaz. Yeterki ayağa kalk ve yürü.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
Bir kısım Aksaraylıda, tamam ama vali var, milletvekili var, belediye başkanı var gibi içi boş ve dedikoduya kaçan laflar eder. Onlar varda sana hiç mi görev düşmüyor, sen zahmet edip yerinden kalkar bu il ve bu vatan için bir depo benzin yakmazsan kusura kalmada sen insan olarak bu şehirde yaşamaya gerçekten hak kazanıyor musun? Yoksa ortalığı mı karıştırıyorsun?
