Geçtiğimiz günlerde bir STK Başkanı kırgınlığını dile getirmiş….
STK başkanı kime kırılmış, biliyor musunuz?
Aksaray için kaybedilenlere tepki gösteren gazetecilere kırılmış…
Arkadaşları hakkında yapılan haberleri iftira olarak nitelendirmiş.
Ayrıca bu haberleri yapan basın mensuplarına çok gücenmişş.
Oh ne güzel!
Yanındaki, yöresindeki basın mensuplarının
Millete attıkları iftiralara hiç kırılıp gücenmiyor ama…
İş kendilerine yapılan eleştiriler olunca,
Eleştiriler, iftira, yazınlar hakaret oluyor.
İddialar asılsız,
Yazılanlar,kendilerine saygısızlık oluyor.
Şantaj içermeyen,
çek karnesi istenmeyen,
Gani gani paralar için IBAN gönderilmeyen,
Hak edilmeyen faturaları kesmeyen gazeteciler nedense tu kaka.
Dedikodudan ibaret olmayan, ama iddiaların ayuka çıktığı konularda eleştiri yapan gazeteciler iftiracı oluyor…
Bizim başkanda, bu yüzden kırılıyormuş…
Hemde omurgası sağlam gazetecilere kırılmış.
Oh ne ala!
Oysa o STK Başkanı önce burnunun dibinden hiç ayrılmayan,
Her an birlikte olduğu,
iyi polis-kötü polis oyununu oynayıp
Kendisi hakkında iftiralar atıp haber yapanlara değil,
Hatta yakınında olmasına rağmen,
Bu iftira dolu haberleri başkasına ,yaptıranlara değil,
Bugüne kadar yaptığı her doğru işinde yanında olup destek gördüğü gazetecilere kırılmış.
Vay anasını sayın seyirciler!
Kendisine hakkında yapılan iftira dolu haberler yaptıranları görmesini tavsiye ederim.
Bizimde taktiği yapmamızı istiyorsa,çok bekler…
Bu bizlerin kararkterine uymaz.
Ama kendisi;hala gözü kapalı dolmuşa biniyor.
Gazeteciye kırıldım demek için önce yanınızdakinin omurgasının sağlam olması lazım.
Omurgasız gazetecilerle düşüp kalkmaması gerektiğini de hatırlatmak isterim.
Buradan çok şey yazılabilir,
Geçmişte hangi iftiralar atıldığı tek tek yazılabilir…
Ama yazmayacağım.
Yeniden o asılsız iddiaları kaleme almayacağım.
Sadece iddiaları ve iftiraları atanların bugün yanında olduğunu hatırlatacağım…
Onlara hiç kırılmayışını hatırlatacağım.
Bunun ne anlama geldiğini sormak isterim.
Ayrıca şunu hatırlatmak isterim:
Yeniden aday olacağınız STK başkanlığı gibi bir kurumda bulunuyorsanız,
Ya da gelecekte siyasete atılıp belediye başkanlığı ya da milletvekilli adayı olacaksanız,
İlk yapmanız gereken yanınızda taşıdığınız basın mensuplarının itibarına bakmaktır.
Hakkınızda eleştiri yapılıyorsa eğer,
Haberi yapan kişinin kişiliğine bakıp kırılmak yerine,
Neden bu eleştiriyi yaptığını sorgulayacaksınız.
Kürkünüze küsüp şikayet etmeyeceksiniz.
Hatta eleştiri haksız ise açıklama yapıp doğru olanı söyleyeceksiniz.
Eğer o gazeteci art niyetli değilse, açıklamanızı da aynı değerde yayınlayacaktır.
Yayınlamadan önce senden çek karnesi istiyorsa,
IBAN gönderiyorsa,
Talebi varsa, o gazeteciye de itibar etmeyeceksin.
Her yaptığına doğru diyenlere de itibar etmeyeceksin.
Ama sen bunların hiç birini yapmayacaksın.
Sana geçmişte iftira atmış olsa bile,
O gazeteciyi yanında şaha kaldırıp,
İşini hakkıyla yapana tonla laf edeceksin.
Yok öyle yağma.
Buna ne derler biliyor musunuz?
Yola çıktıklarınızı, yolda bulduklarını değiştirmek derler.
Değiştiklerin;
Günü geldiğinde seni değiştiriyorsa,
Suçu değişende değil kendinde bulacaksın.
Çünkü yapana değil, yaptırana bakacaksın.
Bugünler geçer, yine o zor günler gelir.
Emin ol, ne demek istediğimi o zaman anlayacaksın.
Ama siyasete soyunuyorsan,
Yanındakilere dikkat et.
Dokunduğuna kaybetirenden sana da hayır gelmez.
Ve bir laf ediyorsan, cevabını alacağını bilmen gerekir.