Aksaray Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO)’ nın seçimleri araya girince,
Başlattığım savaşı unuttum zanneden Mahşerin dört şeytanı ve onların ağa babaları, mali kaynak ağları, bizimde haberimizi yapar korkusuyla sırtlarını sıvazlayanlar,
Siyasi Partilerin, basın biriminde oğullarına ve kendilerine görev vererek, milletin üzerine salanları unutmadık, unutmayacağım…
Bu savaş yeni başladı, öyle kolay bitmez…
Dediğim gibi azdan az, çoktan çok gider. Ya onlar gider ya da ben…
Bu savaşta kaybeden olmamak için, her yolu mubah sayanlardan olmayacağım ama, bu işte parmağı olan, her kim varsa da, bulunca ensesinde olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın…
Devlete ve Devletin her birimine, ağıza gelen hakareti sayanları, Ülkenin Cumhurbaşkanı’na söylenmeyecek sözleri söyleyenlere, sessiz kalanlarda bu işten nasibini alacak !!!
Hazırladığımız bir dosyayı, Cimer marifetiyle, göndermekten son anda vaz geçerek, direkt olarak Ankara merkezli haber sitemin önemli isimleriyle, Ak Parti Genel Merkezine göndererek bilgilendirme yaptım.
Bundan sonrası artık, Devletin birimlerine, Cumhurbaşkanı’na, bu ülkenin idarecilerine, ağıza alınmayacak hitaplar kullanarak hakaret edenlerin, sırtlarını sıvazlayıp, en iyi gazeteci sizsiniz diyenlerde, kendilerine biraz çeki düzen verirler umarım…
Siyasilerden de aynı ihtimamı beklemek hakkım olsa gerek ???
Siyasi Partilerinde, dışarıda kendinden büyüklere, nasıl davranması gerektiğini bilmeyen evlatlar ile, bulduğu her fırsatta, kışkırtıcı tavırlar sergileyerek, kendince rakibini rezil etme peşinde olan babalarında, görev verilerek, güçlü olduklarını sanıyorlarsa, seçim atmosferine girdiklerinde işin hiçte öyle olmadığını anlamaları uzun sürmeyecek.
Gazeteciler tarafından, korunmaya çalışılarak, pohpohlanarak el üstünde tutulmaya çalışılmalarınında hiçbir önemi yok. Şu saatten sonra hiç kimse için, başlattığım bu savaşta yenilgiye uğramak gibi lüksüm de yok.
Kırılan kırılır, gücenen gücenir. Kırılmak. gücenmek istemiyorlarsa, bir an evvel, bu mahşerin dört şeytanını korumaktan vazgeçerler !!!
Attıkları her çamur ve iftira için gerekli cevapları, onlar gibi açtığım canlı yayında verdim. Bundan sonra bana karşı atacakları her adımda daha sert olarak karşılarına çıkmaktan da korkmam.
Ve uzun süre sessiz kalacağımı kimse düşünmesin, her hamlelerinde sıcağı sıcağına cevaplarını alacakar. Her açıklarında, benim kalemimden çıkacak cümlelere de hazır olsunlar.
Bu nedenle, bu konuyu burada bırakıyor, artık Ülkenin ve Aksaray’ın önemli gündemine dönüyoruz.
Bugünlerdeki en önemli gündem ATSO seçimleri idi.
Birbirinden kıymetli üç aday farklı renklerde kıyasıya mücadele ettiler. Son dakikalarda eklenen Turuncu renginde bu yarışta yer alması, renklerin güzelliğini ortaya koydu.
Aksaray Küçük yer demeyeceğim.
Ama Aksaray’lı olmanın en güzel yanı, bu üç adayı ve ekibinin büyük bir bölümünü tanıyor olmamız, aynı havayı soluyup, aynı suyu içmemizden kaynaklanan bir mutluluk vardı içimizde.
Rekabet devam ederken bu mutluluk arttı. Ama iş seçimlerin yapıldığı güne gelince, garip bir hüzün çöktü dersem yalan olmaz.
Birbirinden kıymetli değerli kardeşlerimin kıyasıya bir mücadele içine girmesi, ve mücadeleden, başarılı çıkmaya çalışmaları elbette görülmeye değerdi. Ama kazanana sevindiğimiz kadar kaybedenlerede üzüldük.
Lakin bu bir yarıştı. Bu yarışta aslında kaybeden yoktu, Aksaray için herkes kazanmıştı.
Tüm mücadele Aksaray içindi.
Olayda burada bitmiştir.
Ticaret Odası seçimlerinin ardından, siyaset hızlanacak.
Yine Aksaray için, hizmet yarışına girenlerin, rekabetine şahit olacağız.
Tabi ki bu rekabette bizimde söyleyeceklerimiz olacak.
Sevgiyle Kalın Hoşça kalın…
