Türk siyasetinde, karakterli ve omurgalı olma oldukça zordur. Nedenleri için çok şey sayılabilinir. Siyaset yapanlar mı karakterli ve omurgalı olmalı? Yönettikleri omurgalı ve karakterli olmalı? Ki o ülke düzlüğe çıksın, halk mutluluk ve huzur içinde olsun.
Karakterin konumuzla alakalı tarifi: Bir insanın kendine özgü olan, onu başkalarından ayıran temel belirti onun davranışlarını belirleyen ÖZELLİK. Daha basit tarifle insan, özellikleri olarak yaratılmıştır özellikleriyle tarif edilir. Tarif edilemiyorsa, o insan yaratılış özelliklerinden birçoğunu kaybetmiş sayılır. Bu nasıl anlaşılır?
Yalan söylüyorsa, başkalarının hakkını gasp etmekten yüzü kızarmıyor, utanmıyorsa, hak-hukuk ve adaleti önemsemiyor, iftira ve münafıklık yapmakla hayatını devam ettiriyorsa bu canlıyı insan olma değerleri üzerinden tarif etmemiz söz konusu olamaz.
Konumuzla alakalı omurga ise: ‘’ Verdiği sözün arkasında durma. Ne dediği ve demediği belli olan insan olarak tarif ediliyor. Her okuyucumuz, karakter ve omurga konusunda kendini test ettiğinde, sonuç çıkar. Zayıflık varsa önce kendi değişecek sonra da kendini ve ülkeyi idare edecek siyasetçiyi değiştirmeye uğraşacak.
Bu değerlendirme neticesinde, karakteri zayıf ve omurgasız siyasetçiyi seçmeyecektir. Dolaysıyla omurgasız ve karaktersizlerden siyasette temizlenmiş olacağından kendine, ailesine ve ülkesine ciddi hizmette bulunacaktır.
Aksi hal, ‘’Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?’’ tartışmasına benzer. Laf uzar gider, uzayıp giden laf hiçbir şeyi neticeye bağlayamaz, çözüm üretemez. İnsanları birbirine hasım eder. Bu ahvalde siyasetçi, halkı mı, halk siyasetçiyi mi düzeltecek? Ülkemizde siyasetçinin halkı düzeltme, halkında siyasetçiyi düzeltme gibi bir sorunu yok.
Kim ne derse desin Türkiye’de istisnalar hariç siyasetçi ve halk ne olursa olsun önce gelirini konumunu korumaya bakıyor. Karakter ve omurgayı hiç önemsemiyor. Çünkü her iki taraf hakka, hukuka ve adalete fazla takılmıyor ama zararıda herkes çekiyor.
Birde halkımızda ve siyasetçilerimizde, zihinde saklama gücü denilen HAFIZA gittikçe zayıflıyor. Aptala bile bir iki defa söylenecek sözler, halka yüzlerce defa söylenerek beyin yıkanıyor. Adeta Adolf Hitler ve sağ kolu Goebbels ’ler bizim ülkede yaşıyor.
Halkımızın güzel sözlerinden: ‘’Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz’’ , ‘’ İyi laf yılanı deliğinden, kötü laf insanı dinden, imandan çıkarır’’, ‘’ Halkını tüketen milletlerin kendileri de tükenir’’ EFLATÜN. ‘’ Halka halkın diliyle seslenmeyenler istediklerini anlatamaz’’ Jean J. Rousseau.
Yüce Milletimize 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri hayırlı ve uğurlu olsun.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.