10 bin 15 bin nüfuslu Aksaray’dan, 250-300 bin nüfuslu Aksaray’a ulaşarak birçok güzellikleri birlikte getirirken, ahlaksızlık, fuhuş ve uyuşturucu kullanılması gibi kötülükleride getirmiştir. Aksaray, vilayet olunca çok göç aldı. Göçlerin artmasının yanında, birde Suriyelilerle, Afganların gelmesiyle her şey birbirine karıştı. Bu büyümeyle orantılı tedbirlerin alınmasında çok geride kalındı. Dolaysıyla 2023 yılında, halka zarar veren kötülükler üst düzeye çıktı.
Bu kötü alışkanlıkların durdurulması ve yok edilerek, insanlarımızı ve özellikle gençlerimizi kurtarmayı, polis ve zabıtaya, havale etmekle çözülemediği ortaya çıktı. Ahlaksızlığı ıslah etme, uyuşturucu kullanımı ile fuhuşu önlemenin tek yolu il çapında seferberlik ilan edilerek topyekûn mücadele etmekle mümkün olabilir. Kimse kapısının çalınmasını ve aileden birinin malum kötülüklerden birine düşmesini beklemeden aklını başına alarak, topyekûn mücadele etmelidir.
Arka ve karanlık sokakların, parkların, Uluırmak kıyılarının işgal ve kötüye kullanılması önlenmelidir. Bunun için acil tedbirlerin alınmasının zamanı çoktan geldi geçti. Buralarda oturan sakinlerin huzuru kalmadı. Aileler kendinden ve çocuklarından korkar halde yaşamaktadır. Halk ve ilgililer bu gidişe, önem vererek durdurmalıdır.
Nerelerin, güvenlik acısından riskli ve güvenilmez olduğuna birkaç örnek verelim. İlgililer biliyor olabilir ama büyük ekseriyetle halk bilmiyor. Bilmeyenler için birkaç örnek verelim. Ali Baba Tekkesi karşısında ki Üçler Sokak. Nakkaş Mahallesinin aracın geçemediği köprüden, Büyük ve Küçük Bölcek Köprüsü arası. Dere, Zincirli, Minarecik Mahallesinin bazı sokakları ve metruk binalarla, Piri Mehmet Paşa çarşısında boş olan yerler birer örnektir.
Ülke ve toplumlar, kanun, kural ve ahlakla yaşar. Kanunları uygulamamak, kuralları önemsememek, ahlak ve çekirdek aileye önem vermemek, toplumları farkında olmadan içten çürütür ve yok eder. İnsanların kişiliği gelişmemişse, hadiseleri aklederek değerlendiremez. Toplumun ve devletin bekası konusunda, zararlı olay ve girişimleri sadece kanunlara bırakmak toplumu çürümekten kurtaramaz. Buna dünyadan yüzlerce örnek gayet rahat verilebilinir
Toplumda, görgüsüzlük, egoizm, kapitalist ahlakın benimsenmesi ileri seviyeye geldiği için, içten çürüme başlamıştır. Toplumda çürümenin vereceği zarar, telaş, korku ve mutsuzluk bütün insanlara sirayet eder. Toplumda, yalan söyleme, iftira etme yükseldikçe, utanma duygusu, ar-namus neredeyse yok olur. İnsanlar birbirinden korkar hale gelir ki kanun, kural ve ahlak yetersiz kalır. Veya bunların uygulayıcıları çaresiz kalır. Umarım Aksaray ve Türkiye bu duruma henüz düşmemiştir.
Başka bir deyimle bir toplumda haksız kazanç itibar görüyorsa vede hukuk ve ahlak davaların çözümlenmesinde, etki altında kalıyor, hukuk ve ahlak susuyorsa, yoksulluk, yolsuzluk artıyor, yasalar içinden çıkamıyorsa, ahlaksızlık, uyuşturucu kullanımı ve pazarlama, vergi kaçırma, fuhuş normal hale gelir ki toplum dimdik ayakta kalamaz.
Aksaray’ın bazı yerlerinde halkın, bir gencin, iki gencin rahatça, arka ve dar sokaklarda, parklarda özellikle akşamdan sonra yürümesi, parklarda gezmesi, oturması, çocukların oynaması gerçekten mümkün değil. Bu hal için, Aksaray’ı idare edenler, şehrin ileri gelenleri, bilumum sivil tolum örgütleri aceba ne düşünüyor?
Adı geçen yerlerde güvenliğin sağlanması, uyuşturucu ve fuhuştan temizlenmesi için, özellikle Ticaret Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Odalar Birliği, Ziraat Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, Esnaf Kefaret Kooperatif, Koyun Keçi Birliği, Süt Birliği, Damızlık Birliği, başkanları ve diğerleri ne yapıyor, ne düşünüyor? Vede olayın vahametinden haberleri var mı?
Aksaray’da, çalışan, partiler, Cemaatler, Tarikatlar, Sendikalar, Vakıflar, sanayiciler, işverenler, işçiler öğretmenler, hacılar, hocalar, hülasa bu şehir bizim diyenler ne düşünüyor? Bize gelen bilgilere göre, Aksaray’da aktif uyuşturucu kullananın sayısı 2.000- 3.000 bin. Pasif, uyuşturucu kullananın sayısı 4.000- 5.000 dir.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.





