Üniversite Öğrencisi Mine Nur Uysal’ın trajik ölümü ile Aksaray KYK yurdunda başlayan olayları provoke etmeye çalışanların olduğunu gördüm.
10 larca öğrencinin ilk olarak KYK yurtlarında başlattıkları masum ayaklanma, arkadaşlarını trafik kazasında kaybeden acılı öğrencilerin isyanı idi.
Bu ayaklanmanın baş kahramanı ise, Aksaray’ın tanınmış, sevilen, hatta benimde kıymet verdiğim sevdiğim bir arkadaşım olan Harun Koç idi.
O gün gece sosyal medya gruplarına düşen videoları izleyince, şok oldum.
Çünkü Gerçekte Harun’un karakterinden çok uzak bir görüntü vardı önümde.
Her neyse……
Öğrencilerin iyi niyetle başlattığı eylemler masumane olmasına masumane idi.
Taki 15 Temmuz Milli İrade meydanına kadar….
15 Temmuz milli irade meydanında, yolunda gitmeyen, burnuma gelen pis kokular vardı,
Orda toplanan 10 larca öğrencinin haklı eylemini haksız kılacak cinstendi.
Öğrencilerin, ortak acıları ve paydaları için düzenlendiği sanılan eylemin perde arkasından, ilk olarak siyaset çıktı.
Anlayacağınız siyasetin kirli yüzüne öğrencileri kurban verdik.
Bitmiş bir siyasetçinin, yeniden şahlanışı olacaktı sanırım….
İYİ partiden istifa etmiş, zafer partisine geçmiş,
Zafer partisinden, İyi Parti’!den milletvekili olabileceğine inanarak;
Yeniden Zafer partisinden istifa ederek,
İyi partiye geçmiş,
İyi parti,ve dönemin vekili için söylediklerini tamamını inkar etmiş,
İyi Parti’den aday adayı olmuş bir siyasetçinin,
Hatta Bugün gelen bir haber göre;
Yeniden Zafer Partisine katılmak üzere başvuruda bulunmuş;
Bir siyasetçinin;
Zannediyorum yeniden gündeme gelme çabasına dönmüş.
Meydanda öğrencilere sordum “bu arkadaş kim ”diye bana verilen cevapla şok oldum.
Öğrenciler Zafer partisi il başkanı dedi.
Oysa az önce Zafer Partisi il başkanını takdim etmişti sayın siyasetçi.
Üstelik 15 Temmuz Milli İrade meydanındaki eylemi kendisinin ifadesine göre; öğrenci arkadaşlar istemiş, kendisi de izin işleri dahil hepsini hallederek, bu eylemin yapılmasına ön ayak olmuştur.
Bu benim ifadem değil, sayın Resul Karaüzümün, gençlere hitaben yaptığı konuşmanın bir özeti idi.
Bana göre olmasada iyi niyetli bir davranış diyebiliriz…
Çünkü ben siyasetin,bu tür işlere girerek öğrencilerin acılarının siyasete bulaştırılmasından yana değilim…
Öğrencilerin acısından prim yapılmasına tamamen karşıyım…
Hepsi bu kadar mı asla değil….
Orada bir genç bağırıyordu.
“Takım elbiseliler niye gülüyorsunuz lan”diye
Baktım takım elbiseliler gülmüyor, hatta kenardan bey efendice izliyorlarlardı…..
Genç dikkatimi çekti, sordum “bu öğrencimi”
Cevap”Hayır Zafer partisi eski gençlik kollarından birisi yani ,
Resul Karaüzümün yakın adamı” dediler.
Bir başka gençte aynı hareketi yaptı, aynı şekilde onuda sordum, onun da Resul Karaüzümün yakın Siyasi çalışma arkadaşlarından olduklarını öğrendim.
NOT bu arada arkadaşlar halen Zefer partisinde üyeymişler…..
Kenardaki insanlara bağırarak hakaret edilmesin bir nedeni olur.
Bu eylemi provoke ederek, eylemcileri galeyana getirip, Valilik binasına saldırmalarını sağlamak içindir….
Öğrencilerle konuştum, ne istiyorsunuz diye
“Arkadaşımızın ölümü ile canımız çok yandı, Harun Koç’a defalarca gittik sorunlarımız dile getirdik, bize gerekli yerlerle görüştüm hallolacak “dedi, âmâ çözülen hiç bir şey olmadı” dediler.
Nedir sorunlarınız diye sordum,
“Örneğin, KYK nın olduğu yer çok karanlık, defalarca Tedaş’ı kendimiz aradığımız halde, gelip aydınlatma lambalarını yakmadılar, üstelik aydınlatma direkleri vardı, ama arkadaşımızın ölümünden sonra aynı gece içinde gelip bir saatte taktılar. İlla birimizin ölmesi mi gerekiyordu tedaşın bunu yapması için ”dediler.
Öğrenciler bir başka ama çok önemli bir sorunu daha dile getirdiler.
“Yemeklerimiz yenmiyor, içinden kıl çıkıyor, hatta böcek çıkıyor, kokuyor, patatesten zehirlenir mi insan, patates yemeğinden zehirlendik, kokmuş tavukları yedik,
biz, tadı tuzu olmayan, yenmesinin imkansız olduğu yemekleri yedik. Bu yemekleri bize kakalayıp bir de bizde ücret alıyorlar, bunuda defalarca söyledik,
-konuşacağım yemek fabrikasıyla düzelteceğim dedi, kaç yıldır düzelmedi, üstelik yemek fabrikası hiç değişmedi hep aynı firma, her yıl da aynı firma yapıyor, öğrendik ki Harun Koç’un yakın arkadaşıymış. ”dediler.
Öğrencilere;
Bakın Aksaray'ın giden valisi sık sık geliyordu, KYK yurduna, gerçi basını çağırmıyordu ama sosyal medyadan bol bol paylaşıyordu, yemeklerin falan muhteşem olduğunu söylüyordu, o sizinle yemek yedi, neden kendisine hiç söylemediniz.
Keza Aksaray’ın yeni Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu’da geçenlerde sizlerin sorun ve taleplerini dinlemek için yurdunuza geldi, neden bu sorunlarını anlatmadınız “dedim.
Cevapları çok ürkütücü idi.
“Bizi KYK müdürü tehdit ediyordu.
-Nasıl yani
“bize bakın vali gelecek, sizinle yemek yiyecek, sohbet edip istekleriniz dinleyecek, buradaki sorunlardan valiye bahsederseniz, sizi yurttan atarım” diyordu,
-bizde korktuğumuz için söyleyemiyorduk,
-anladıkki korkunun ecele faydası olmuyor,
-sustukça sıra bize gelecek ”dediler.
İçler acısı bu olayların perde arkasında provokatörler var,
İçler acısı bu durumun arkasında, siyasi emeller var,
İçler acısı bu durumun arkasında kirli ilişkiler var,
Tehditler var ,akçeli işler var,
Ama………….
İnsanlık yok, Sevgi Yok
Merhamet Yok Vicdan yok
Üstelik öğrencilerin sorunlarını, Valilikle, Belediyeyle, Emniyetle görüşüp söylemediler, sorunlarının çözülmesini talep etmediler,
Ama eylem sırasında provokatörler, ilin idarecilerine çamur atarak,
Öğrencileri de, o yöne sürükleyerek, yön şaşırtmaya çalıştılar….
Hem de gözlerimizin önünde………
Her şeyi düşündüler belli….
Ama öğrenciyi düşünen yok, onların acısını düşünen yok.
Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu Allahtan Bürokratik sorunları yakından bilen bir vali olarak, olaya anında müdahale etti.
Öğrencileri zamanında dinleyip, onların acısın paylaşıp, daha büyük olayların önüne geçti.
Yoksa pusuda bekleyen, vampirler dişlerini göstererek bekliyordu.
Ve bugün Adli ve idari soruşturmanın sağlıklı yapılabilmesi için KYK müdürü Harun Koç görevden uzaklaştırıldı.
Artık soruşturmanın neticesini bekleyeceğiz.





