(1) Türkiye ve dünyada Türk olmanın zorluğu; geçmişinden ve geleceğe dair idealinden kaynaklanıyor. İdeal, Türk ASÜ EKİPLERİ FİZİKİ ÇALIŞMALARDA DA AKTİF GÖREVDE birleştirerek Dünya Türklüğünü egemen hale getirme inancından kaynaklanıyor. Bu kutsal görevi engellemek için elbette dağlar gibi zorluklar var. Önemli olan dağlar gibi zorlukları aşmaktır. İnancımız, Türk gücünün önüne geçemeyecektir. Türk Birliğine inanmayanlar da olabilir. Türk değilim diyenler olabilir, gayet doğal haklarıdır. Ancak Türk’e ve birliğine saldırmak, önlemeye çalışmak, başka ideallere hizmetten başka bir şeye yaramadığını bilmeleri gerekir. ‘’Ben her şeyden önce bir Türk Milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk Birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum.’’ ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’ diyor Atatürk. Türkiye Başbakanları, Cumhurbaşkanları Türk Birliği’yle alakadar olmuşlardır. Türkiye, bütün Türk devletleriyle ilişkileri sıcak tutmuştur. Başbakanlığından itibaren Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde Turgut Özal Orta Asya Türklüğü ile daha yakından ve daha sıcak ilişkiler kurmuştur. Özal’dan sonra, başbakan olarak ama özellikle Cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Türklüğünün meselesini çok daha ileri götürerek Türk Devletler Birliği’nin kuruluşuna ciddi katkı sağlamıştır. Bu kuruluşta Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de büyük katkıları olmuş ve olmaya da devam ediyor. Türk birliğinin kurulmasında emeği geçen Demirel’e, Özal’, Erdoğan’a ve Bahçeliye minnettarız. Türk ve Türkçülük hiçbir bir partinin, başka bir kuruluşun veya kişi ve kişilerin tekelinde, himayesinde olamaz. Partiler, sair kuruluşlar ve kişilerin Türklüğü ve Türkçülüğü benimseme ve savunmalarında herhangi bir beis yoktur. Türklüğü, niyeti ne olursa olsun kimse siyasetine alet edemez. Parti siyaseti ve düşüncesi kesinlikle zarar verir. Türk Dünyasının birliğini geciktirir çünkü Türkçülük bir milli meseledir dolaysıyla her şeyin üstündedir. Türk Birliğinin kurulması dünya tarihini ve dengeleri değiştirecek bir olaydır. Türklük, ne Arap- Fars ne Avrupa, nede süper devlet olarak geçinen Amerika, Çin, Rus, İsrail ve İngiliz himayesinde olmamalı ve onlara benzemeye çalışmamalıdır. Kendi köklerine, kültürüne, geçmişine bakarak yeni bir yol, Türk’ün Hâkimiyet yolunu, Alpaslan, Osman Gazi ve Atatürk’ün yolunu takip etmek mecburiyetindedir. Aksini iddia edenler ya kaçak ya da alçaktır. Amerika, Rus, Çin ve Batıdan korkanlar, Arap, fars kültürü etkisinde kalarak asimile olanlar dolaysıyla Türk’üm diyemeyenler, Alparslan’ı, Osman Beyi, Atatürk’ü, İstiklal Savaşını inceleyerek, İstiklal Marşını, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini anlarlarsa Türk’ün gücünü görürler. Tatmin olmamışlarsa, Türk Birliğine zarar vermeyip işine gücüne bakmaları ve ayak bağı olmamaları ihanetten uzak durmaları daha doğru olur. Siyaset yoluyla Türkiye’yi idare etmeye çalışanlarla, herhangi bir partide bir şey olmayı düşünenler için Türk Birliği düşüncesi fevkalade dikenli ve tehlikeli bir yoldur. Bu yolun yolcusu nice Türk büyüklerinin yok edildiğini ve akla gelmeyecek iftiralara uğradıklarını biliyoruz. Bütün bunlara rağmen yılmadan, korkmadan Türk Birliği için yürüyenler yakın zamanda Türk Birliğini kuracaklar dolaysıyla 23 Türk Devleti Tam Bağımsız olacaktır. Dünya ve Ülkemizdeki Türklerden, Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklusu ve Osmanlı İmparatorluğunu savunan çokça insan var. Ama bunların çoğunluğu savundukları İmparatorlukların kurucularının Türk olduğunu göremiyor veya görmek istemiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletini kabullenemiyor. Bilim dışı bir yığın boş laf ediyor. Boş lafla tarih yazılamaz ve gelecek tayin edilemez. Boş laf ve parayla millet oluşturulup devlet kurulsaydı, Yahudi ve Ermeniler en güçlü devleti kurarlardı. Biri Amerika’nın, diğeri Rusya’nın himayesine muhtaç olarak ayakta duruyor. Tarihin hiçbir döneminde, Türkler devletsiz kalmamış, asimile olarak diğer milletlerin içinde kaybolmamıştır. Çünkü genleri müsait değildir. Bunun somut örneği Macarların Türklüğünü unutmamış olmalarıdır. 2022 yılının Ağustos ayında Orta Asya Türk kökenli halklarının geleneksel 7.Turan Kurultayının Avrupa Kıtasında ki Macaristan’ın ev sahipliği yapması, fevkalade bir olaydır. Turan, idealin gerçekleşmesinin başladığını göstermektir. Türkler, bilimden, öz kültürlerinden uzaklaşıp, Batıya ve Güneye benzemeye çalıştıklarında İmparatorluklarını kaybettiler. Bunun en acı örneği 620 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun tarihten silinmesidir. Atatürk ve arkadaşlarının özüne dönerek, yerine Türkiye Cumhuriyetini kurmaları asrın hadisesidir. Türkiye Cumhuriyeti 100 yılda iç ve dış sayısız ihanetlere uğramasına rağmen dimdik ayaktadır. Çünkü Türk Halkı, Cumhuriyetine sahip çıkmaktadır. Dünya Türklüğünün yani ‘’Birleşik Türk Devletleri’’ (BTD)nin lideri, Türkiye Cumhuriyetidir. Birleşik Türk Devletleri’nin kurulmasını elbette Amerika, Rusya, Çin ve Batı istemez zorluk çıkarır. Ancak 23 Türk Devleti, korkmadan yürürse Türklüğün uyanışına ve birleşmesine kimsenin gücü yetmez. 1299 yılında kurulan Osmanlı Beyliği 400 çadırdan ibaretti. Her yerden gelen akıncılarla Orhan Gazi 1326’da 40.000 kişilik ordusuyla Bursa’yı fethetmiş, aynı zamanda Beylikten Devlet olmaya geçirmiş ve Bursa’yı başkent yapmıştır. Türkü mucizesi, 400 çadırdan 40.000 kişilik ordu çıkararak Bizans İmparatorluğunu yenmesidir. 21. Yüzyılda Türklüğün rüzgârı esmeye başlamıştır. 2023 yılında 8’i hür,15’i yarı bağımsız 23 Türk devleti mevcuttur. Dünya’da yaşayan 8 milyar insan, Amerika, Çin, Rus ve Avrupa devletlerinin sömürüsünden, zulmünden bıkmıştır. İnsan gibi hür ve güvende yaşamak istiyor. Mazlum halklar bunun tek yolununda, dünyada kurulacak Türk Birliği olduğunu biliyor, inanıyor ve bekliyor. Dünya’daki bütün Türklerin, Çini, Rus’u, Amerika’yı, Batıyı, Arabı, Farsı taklitten vazgeçerek bilime, teknolojiye ve Türk Birliğini kurmaya gayret etmeleridir. Türk’ün Azeri’si, Çeçeni, Yürüğü, Kazak’ı vs. yoktur. Her çeşidiyle Türk’tür. Ahmet Cevat: ‘’ Süt verirken öz anam, böyle demişti bana! Seni kurban besliyorum Türk Yurduna, vatana, bu dünyada azatlığı şan şöhretten üstün tut, alçaklığı, yaltaklığı, rezilliği sen unut! Senin sevgin vatan olsun, ben olum sütüm sana haram olsun, hıyanet etsen oğlum.’’ Diyor. Rus lideri Gorbaçov, çok ciddi sorunlar yaşayan Rusya’yı ayakta tutabilmek ve İmparatorluğu korumak için Rus hâkimiyetinde yaşayan halklara 1991’de yarı bağımsızlık verme planını açıkladı. 1918 yılında kurulan ancak 1920’de Rus topraklarına katılan Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan bağımsızlıklarına kavuştular. Bu Cumhuriyetleri ilk tanıyan ülke Türkiye oldu. Devamı, Perşembe günüdür. HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
