“Sözümüz var” dedi:Şehre yeni bir çehre kazandırdı.
Evren Başkan gelmeden;
Aksaray' kocaman bir köydü,ama biz inanmıyorduk….
Orta refüj ve kaldırım taşları boyanınca, makyaj tamam sanıyorduk.
Ha her yıl sökülüp yeniden yapılan kaldırım taşlarını saymazsak tabi…
Bizler yapılanları, çağın hizmeti sandık!!!
Alt yapı ve su boruları değişmeden,
İçtiğimiz pası göremedik!!!
Asfalta atılan yamayı hizmet saydık;
Yollar kazılınca, toprağın küle döndüğünü gördük…
Koca koca direklerle,aydınlanmayan sokaklarda;
Sabah olunca yanan sokak lambalarını görünce”,bu para cebimizden çıkıyor “diye nasıl can siperhane elektrik arızanın numaralarını aramaya koşuyorduk.
Şimdi kendi elektriğini üreten bir belediyecilik anlayışı ile;
Sokaklar hafif ve dekoratif sokak lambaları ile aydınlanınca !!! biz yine yıllarca aldatılmış hissine kapıldık..
Hem daha az elektrik hem de, daha fazla aydınlık ve ışık,
Üstelik Belediye kendi elektriğini üretip para ödemiyor.
Vay bee
Yıllarca olmaz denilen ne varsa oldu.
İnsanlar kütüphaneye girmiyor, okumuyor,Kütüphane kapandı kapanacak derken,
Herkese meydan okurcasına,”kitap nasıl okutulur göreceksiniz " der gibi!!!
Bir sürü kitap konağı yaptı ve hepsinide gençlerle tıka hasa doldurdu.
Kitap okutmaya zorlamadı ,heveslendirdi,
Korkulur Evren Başkandan….
Kadınlar boş boş oturmasın, gitsinler el becerilerini geliştirsinler, ekonomik özgürlüklerini kazanıp evlerine ailelerine katkıda bulunsunlar dedi,
Her mahalleye bir Kadın Aktivite merkezi açtı.
Bir halk eğitimi dolduramazken, bir sürü aktivite merkezinde binlerce kadın, el becerilerini geliştirip, yaptıklarını satıp, evlerine katkı sağlamaya başladılar.
Çocuklarla aileler, aynı parkın içinde eğlensin vakit geçirsin spor yapsın,diyerek,aile bağlarının güçlenmesine katkıda bulunarak, çocuk oyun parklarını millet bahçeleriyle birleştirdi…
Her mahalleye bir millet bahçesi yaptı.
Başkanım bir benim mahalleye yapmadın, ordada, boş alan bulamazsın zaten.
Yılların Kılıcarslan parkı
Rahmetli Ahmet Er ile başlayan serüven, Osman Ertuğrul, Nevzat Palta ve Haluk Şahin derken !!! Evren başkanın söz verdiği proje ile macera parkına dönüştü.
Kılıçaslan parkında artık ne ararsan bulursun eğlenceye dönüşen günün sonunda “vay beee burası Aksaray mı ? “dersin.
Aksaray ,Aksaray olalı,bu kadar kısa sürede bu kadar değişimi hiç bu kadar hızlı yaşamadı.
Düşünün, Ağaçların yok edilmesinden dert yanarken,hiç bir ağacı telef etmeden,yok etmeden bir yerden söküp, hemen daha uygun bir yere nakledip yaşamasını sağlayan bir sistemle tanıştırdı bizi.
Hatta bunu bilmeyen ağaçlar sökülüyor diye kızıyorlar,ama sökülen ağaçları bir başka yerde dimdik ayakta, yemyeşil görünce gözlerine inanmayan insanları gördüm.
Evren başkan, bir tane ağacı bile heba etmekten korkarken;
Öte yandan,buğday ekti, un yaptı fakire fukaraya dağıttı.
Lavanta ekti,işledi koku yaptı,
Aksaray 'i sarı otobüslerin zulmünden kurtarıp kırmızı otobüslerle ”vatandaşımı ezdirmem”dedi
Evren Başkan yetimin hakkını yedirmem,
Vatandaşımın, kuruşunu heba ettirmem,
Kim olursa olsun halkın malını kimseye peşkeş çektirmem dedi ve dedigini de yaptı.
Kimsenin olmaz dediğine olur diyen, Evren Dinçer,yıllarca kalktı,kalkacak denilen Eski Sanayiyi yerinden kaldırdı, pırıl pırıl tertemiz bir Sanayi ile Aksaray’ı buluşturdu.
Olmaz diyenler şimdi yer bulamıyoruz diyorlar!!!
Yıllarca Kentsel dönüşüm mümkün değil, kaderimize razı olacağız dediler, bir pisliğin ortadan kaldırılmasını gerçekleştiremediler,
Evren Dinçer” oda olur” dedi ,Hamidiye mahallesiyle başladı, ve kent merkezinde büyük bir değişimin temellerini attı.
Hatta bu değişime, Aksaray’a yakışır bir de,Belediye inşasıyla da destek verdi.
“Yıllarca Niğde’nın okuyanı Aksaray’ın Kavağı bol olur” diyerek gençleri kaderine terk edenlere inat, Bilim Merkezini kurdu, ve gençlerin burada bilime yönelmesini sağladı.
Aksaray’ın gözbebeği Bilim merkezi şimdi gençlerin buluşlarıyla çınlıyor.
Artık Aksaray’ın kavak değil insan yetiştirdiğini gözler önüne serdi.
Hepsi Bu kadar mı? tabi ki değil.
Güneş Enerji santrali kurarak, Aksaray Belediyesinin elektriğini bedavaya getirdi.
Bu hızla giderse Aksaray’ın elektrik tüketimini de yarı yarıya karşılayacak hale gelecek.
Aksaray’ın yüz akı olacak Selçuklu Külliyesi,,
Yeni Katı Atık depolama tesisi,
Bedir Muhtar Külliyesi,
100 bin sosyal konut projesi,
Atık su arıtma tesisi,
Engelsiz Yaşam merkezleri;
Sevgi Evleri projesi
Sosyal donatılar,
Kültürel faaliyetler,
Yeni Yağmur Suyu Hatları,
Peyzaj ve ağaçlandırmalar….
Gençler bisiklet sürsün diye HES uygulaması,
ve daha sayamadığım yüzlerce proje.
Şimdi; bizim bünyemiz bu kadar çalışmaya, bu kadar değişime,bu kadar gelişmeye alışkın değil.
Malum bizim yaşımızdakileri tedavülden kaldırmalı, hani mahşerin dört şeytanın dediği gibi.
Ama yine ne varsa eskilerde var, tecrübeyi konuşturuyorlar….
Hiç unutmuyorum, Çocuk Festivalinde, anı kaçırmamak için Başkanı kameraya alıyordum.
Başkan yürüyor ben koşuyordum.
Etrafıma baktığımda diğer basın mensupları ve belediye personeli de koşuyordu.
Başkan yürüyor biz koşuyoruz….
Başkanda yorgunluk emaresi yok biz nefes nefese.
Sigara ve yaşlılıktan diye düşündüm önce ;
Ama baktım gençlerde nefes nefese.
Başkan,yürüdüğü gibi koşuyor muhtemelen
Ama 3 buçuk yılda yaptığı projeleri saymaktan yorulduğumuza göre, koştuğu gibi gibide proje üretiyor anlaşılan.
Neden yazdım bu kadar şeyi.
Başkan yalakalık olsun diye değil.
Aksaray’lı olarak, bu değişimi görelim,
Bu yapılanları anlayalım,
Ve artık küçük işlerden memnun kalmayalım.
Şu bir gerçek ki,
Aksaray halkı küçük basit, şeylerle mutlu olabilir.
Hele birde iyi bir reklamın içinde ise.
Ama artık küçük şeylerden mutlu olmak yerine ,
Yapılanları sorgulayalım.
Ve artık Nevşehir –Kırşehir-Yozgat ve Niğde’ye yapılan hizmetleri değil,
Konya’ya Kayseriye yapılan hizmetleri, yolları, alt geçit üst geçitleri istemeyi bilelim.
Bu şehir bizim.
Hizmet edeni takdir edelim, çamur ve iftira atılmasına müsaade etmeyelim destekleyelim.
Yiğidi öldürelim ama…………
Hakkını verelim.
